Bismihi Teâlâ!
Malumunuz hazzın ve hızın çağında yani dijital bir çağda yaşıyoruz. Dolayısıyla bu dijital çağın, bizlere sunduğu olumlu yönleri olduğu gibi olumsuz yönleri de vardır. Sosyal medyayı doğru ve kontrollü kullandığımız takdirde, bizler için şükür sebebi bir nimete dönüşebilir. Fakat biz sosyal medyayı değil de sosyal medya bizi kullanırsa işte o zaman bu nimet, belki de bizim şekvamıza sebebiyet verecek bir nikmet’e (cezaya) dönüşebilir.
Hayatımızın her safhası nimetlerle doludur elhamdülillah... Fakat çoğu zaman bilinçsizce kullandığımız bu nimetler bizler için nikmet’e dönüşebiliyor. Hakeza bugün bizlere bahşedilen internet ve sosyal medyayı nimet bilinci ile kullandığımız takdirde, faydalı olabiliriz ancak. Aksi takdirde bağımlılık düzeyinde kullanılan sosyal medya bizleri dijital köleliğe kadar götürebilir.
Bugün dünyada hızla yayılan tüm kötülüklerin anası sosyal medyadır. Toplumda fuhuş, zina,içki, madde bağımlılığı, adam öldürme, boşanmaların artması, cinsel istismar ve daha birçok kötülüklerin ayyuka çıkmasının en büyük sebebi sosyal medyanın ciddi anlamda olumsuz etkileri ve zararlarıdır. Zira yapılan kötülükler yaygınlaştıkça, toplum içerisinde işlenen bu günahlar meşrulaşıyor.
Sosyal medyanın hem aile hem de toplum üzerinde ciddi bir tahrip ve tahkim gücü vardır.Yani dünya adeta dijital köle haline gelmiş durumda. Maalesef Batı öyle bir şey icat etti ki, sadece bir tuşla dünyayı sallıyor, savaşları yönetiyor, mazlumların üzerine bombalar yağdırıyor, aileleri darmadağın edip istedikleri her türlü kötülükleri hızla tüm dünyaya yayabiliyorlar.
Öyleyse bu dikenli yollarda her daim teyakkuz halinde olmamız gerekir ki, sosyal medyanın tuzaklarına düşmeyelim.
Evet sosyal medya sinsi bir hırsız gibi birçok şeyimizi bizden çalıp götürürken bizler bunun farkında dahi değiliz. Bazen bizden çaldığı o kıymetli zamanımızın nasıl da saatlerce heba olduğunun farkına dahi varamıyoruz. En tehlikeli yönü de sosyal medyanın bizden çaldığıgençlik ve anneliğini unutan annelerimiz oldu maalesef... Saatlerce TV ve sosyal medya mecrasında gezinip, asıl rolünü unutan annelerimizin yetiştirdiği bir nesil dindar, ahlaklı bir nesil olabilir mi sizce? Gündüz kuşakları, yemek programları, Instagram, x, WhatsApp ve daha birçok sosyal medya platformlarında o kıymetli zamanlarını heba edenler hem nefislerini hemde nesillerini nasılda ifsada sürüklediklerinin farkında dahi değiller.
Sosyal medyanın girdiği aileler adeta bölük pörçük olmuş durumda. Öyle ki aynı evde yaşayanaileler online olarak yaşıyor. Her bireyin ayrı bir alanda, sosyal medya ile meşguliyeti, ailelerin arasındaki muhabbeti neredeyse bitirmiş durumda. Eşlerin, evlatların, anne ve babaların arasına telefon ve sosyal medya platformları girdiğinden dolayı, neredeyse birbirlerinin simasını unutmuş durumdalar.
Hatta, istatistiksel araştırmalara göre birçok aile içerisinde boşanmalara kadar gidebilen ciddi sorunların doğmasına sebebiyet vermektedir.
Konumuzu şöyle bir toparlayacak olursak özetle şu maddeler karşımıza çıkıyor.
A-Sosyal medyayı bilinçli kullandığımız takdirde bizler için faydalı bir nimete dönüşür.
B- Sosyal medyayı kullanırken sosyal medyanın bizleri kullanmasına müsaade etmemeliyiz.
C- Sosyal medya mecrasında takva libasını sıkıca kuşanalım ki bu mecra bizleri ve nesillerimizi ifsada sürüklemesin.
D- Sosyal medyanın cennet yuvalarımızı dağıtıp tahrip etmesine izin vermeyelim.
E- Sosyal medyada göz aydınlığımız olan aile ve çocuklarımızı paylaşarak nazarlı gözleri üzerimize çekmeyelim.
F- Sanal alemde ve sosyal hayattaki duruşumuz Kur’an ve sünnet ölçülerine uygun olmasına son derece itina gösterelim. Zira alemlerin Rabb’inin sanal alemin de Rabb’i olduğunu unutmayalım.
G- Sosyal medyanın algılarımızla oynamasına izin vermeyelim. Zira bu mecrada ciddi anlamda algı ve manipülasyonlar dönüyor.
Yani bizler bakarken Allah’ın nuruyla bakmalı, Allah’ın eliyle yazmalı, Allah’ın Semi’ sıfatıyla işitmeliyiz.
Mümin kardeşlerimize karşı önyargılarımızı yıkmalıyız.
Müslüman kardeşlerimize su-i zanla değil, hüsn-ü zan ile bakmalıyız.
H- Bizlere nimet olarak bahşedilen tüm nimetleri Rabb’imizin belirlediği ölçüler çerçevesinde kullanmadığımız taktirde nikmet’e (cezaya) dönüşebileceğini her daim hatırımızda tutalım.
Dolayısıyla ekmek kutsal bir nimettir ölçüyü kaçırdığımız an bizler için, bir eza’ya dönüşüyor.
Yine bizim için zaman büyük bir nimet iken, boş işler ve uğraşlarla israf ettiğimiz an bizler için büyük bir nedamet olabiliyor.
Mal, evlat ve daha birçok nimetlerin tamamı Rabbimizin bizlere emanet olarak sunduğu güzelliklerdir. Dolayısıyla bu nimetlerin bizim için Nikmet’e dönüşmemesi için, yine O’nun (CelleCelaluhu) yolunda sarf etmek durumundayız.
Gelin kardeşlerim, kendimizden başlayarak sosyal medyanın bizden çaldığı anneleri kurtarma operasyonu başlatalım!
“Her anne bir kadındır. Fakat her kadın bir anne değildir.”
Gelin TV ve telefonların işgal ettiği anneliğimize yeniden dönelim ki, istikbalimizi ihya ve inşaaedebilecek göz aydınlığımız olacak nesiller yetiştirebilelim.
Ey Rabbim, bizleri ve evlatlarımızı Sana gönülden boyun eğen, teslim olan kullarından eyle!(Amin)
Vesselam ve Dua.