Filistin; direnişin, mücadelenin, cehd etmenin, sabrın, teslimiyetin, mümince direnmenin, tevekkülün adı. Filistin direnişi bugün değil yüzyıldır devam eden bir işgalin karşısında dimdik mücadele eden yiğitlerin diyarı. Bazen bir taş, bazen bir sapan ile işgal karşısında canı pahasına Kutsalı müdafaa edenlerin mekânı. Filistin'deki İntifada, halkın özgürlük, bağımsızlık ve mübarek toprakları siyonist işgal karşısında savunmanın sembolü.
İntifada, Arapçadan Türkçeye geçmiş bir kelime olup, “kalkışma”, “ayaklanma” veya “direniş” anlamına gelir. Filistin'deki intifadalar halkın yıllarca süren işgal, baskı, şiddet ve insan hakları ihlalleri karşısındaki tepkilerini ve direncini yansıtan ve tarihe geçen mücadelenin adı. Bu direnişin en bilinen sembollerinden biri, Filistinli gençlerin ellerindeki taşlardır. Taşlar, büyük bir silahlı güce karşı, bir halkın direnişini temsil eder; bu taşlar basit fakat taşıdıkları misyon güçlüdür. Bu taşlar bütün bir dünyaya Filistin halkının özgürlük mücadelesinin sesini duyurur.
Birinci İntifada: “Taş İntifadası” (1987-1993)
7 Aralık 1987, Filistin tarihi için dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen Birinci İntifada'nın (veya “Taş İntifadası”) başlangıç tarihidir. Bu olay, Filistin halkının siyonistişgaline karşı yıllarca süren direnişinin daha geniş bir halk hareketine dönüşmesinin simgesi haline gelmiştir. 1987’de başlayan bu intifada, sadece Filistinliler için değil, İslam coğrafyasındaki siyasi dinamikler ve uluslararası ilişkiler için de büyük bir dönüm noktası olmuştur.
Filistin topraklarında 1948’de başlayan ve 1967 artarak devam eden işgal, Filistinlilere yönelik artan baskıyla Filistin halkının ilk defa 1987’de bir bütün olarak işgal rejimine karşı sivil direniş başlatmasına neden olmuştur.
İşgalci bir kamyon şoförünün 8 Aralık 1987'de Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun(Erez) kontrol noktasında aracını Filistinli işçilerin üzerine sürerek 4 kişiyi şehit etmesi “Taş İntifadası” olarak isimlendirilen Birinci İntifada'nın fitilini ateşledi. Filistin'deki bu ilk büyük çaplı intifada, 1987 yılında başlamıştır. Bu direnişin arkasında, siyonist işgaline karşı Filistin halkının yıllarca biriken öfkesinin patlaması yatmaktadır. Bu olay halkın sabrını taşırmış ve olayın hemen ardından Gazze’de geniş çaplı protestolar başlamıştır. Filistinli gençler, işgal altındaki topraklarını savunmak için ellerinde taşlarla işgal askerlerine karşı direnişe geçmişlerdir.
İlk başta, bu direnişin ne denli büyük bir etki yaratacağı bilinmiyordu. Ancak kısa süre içinde, Filistinli gençlerin taşlı direnişi, Filistin’in her köy ve kasabasına yayıldı. Zamanlayalnızca Gazze’de değil Filistin’in birçok yerinde ve Kudüs’te de eylemler başlamıştı. Taşlar, “direnişin silahı”, bir halkın onurunun simgesi haline gelmişti. İşgal askerleri, Filistinlilere karşı aşırı güç kullanarak karşılık verdi. Siyonist işgalciler üniversiteleri kapattı, evleri yıktı ve birçok Filistinliyi sınır dışı etti. Özellikle işgalcilerin “kemik kırma” politikası neticesinde taş atan Filistinlilerin kol ve bacakları kırıldı. İşgal rejiminin tank, tüfek ve mermilerine karşı Filistinli gençlerin ellerinde sadece taş vardı.
Bu mücadele ve direniş ruhu 1987'den itibaren bir toplumsal "direniş"e (intifada), hem de sivil halkın silahsız bir direnişine dönüştü.
Korku duvarı aşılmış ve işgal askerlerine karşı cesurca ellerine geçen taşlar atılarak topyekûn bir mücadeleye girilmiştir.
Bu mücadele tarzı bir plan veya programa göre değil, kendiliğinden ortaya çıkan bir bilinç ile olmuştur.
İntifada sırasında, Filistinliler aynı zamanda siyonist işgaline ve yerleşim politikalarına karşı güçlü bir ses yükseltmişlerdir. İntifada sadece taşla yapılan bir direniş değil, aynı zamanda Filistin halkının kendi kimliğine, kültürüne, ulusal egemenliğine, topraklarına ve Kudüs’e sahip çıkma mücadelesiydi.
Birinci İntifada, kısa süre içinde uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Filistinlilerin direnişi, medya aracılığıyla dünya çapında dikkatle izlendi ve Filistin davası, özellikle Batı dünyasında yeniden gündeme geldi. İnsan hakları ihlalleri, işgal rejiminin şiddetli müdahaleleri ve Filistinlilerin sivil direnişi, dünyanın çeşitli bölgelerinde geniş bir destek buldu. siyonist işgal rejimi bu direnişi bastırmak için her zamanki gibi insan haklarını ihlal eden büyük bir şiddet kullanarak çok sayıda Filistinliyi şehit etti (1162 kişi). Fakat buna karşın Filistinliler “Taşlı İntifada” büyük bir direniş gösterip siyonist işgaline karşı ulusal bir hareket oluşturabileceğini de gösterdi.
6 yıl süren “Birinci İntifada” 1993 yılının Eylül ayında siyonist işgal rejiminin direnişe daha fazla karşı koyamaması sonucunda Yaser Arafat liderliğindeki Filistin yönetimi ile imzalanan“Oslo Antlaşması” ile birinci intifada son buldu. Ancak bu anlaşma, Filistin halkının tam bağımsızlık ve özgürlük taleplerini tam olarak karşılamamış ve bölgedeki işgal ve ilhak katlanarak devam etmiştir. Filistin’deki şiddet, acı, ölüm, açlık, yurtlarından edilme, insani hakların ihlal edilmesi hiçbir zaman durmamış; bilakis katlanarak daha da artmıştır.
7 Aralık 1987'deki “Birinci İntifada” Filistin halkının siyonist işgaline karşı verdiği direnişin dönüm noktalarından biri olmuştur. Bu intifada, işgale karşı taş ile yapılan direnişin simgesi haline gelerek; Filistin davasının uluslararası arenada daha fazla tanınmasını sağlamıştır.
Filistin davasının taşla başlanan bu direnişi sadece Filistin için değil, tüm dünya için adalet, özgürlük, barış, hak ve onurlu bir şekilde verilen mücadelenin bir sembolü olmuştur.
Kudüs özgür olana dek direnişe devam…