1. Okulların tatil olmasıyla birlikte öğrenciler için uzun bir boş zaman dilimi başlıyor. Bir eğitimci olarak yaz tatilini verimli geçirebilmek adına ailelere genel tavsiyeleriniz nelerdir?
Yaz tatili öğrencilerin büyük çoğunluğunun kendilerini sınırsız özgür hissettikleri ve genelde hiçbir şey yapmadan vakit geçirmek istedikleri bir zaman dilimidir. Bu yaz tatilinin hem aileler hem de öğrenciler tarafından doğru bilinmeyen bir tanımıdır. Esasında yaz tatili öğrencilerin ne öğrenciliği unuttuğu ne de tamamen öğrenci olmasını gerektiren bir zamandır.Bu sebeple öncelikle öğrenciler ve anne babaların tatil kavramını doğru anlaması gerekmektedir. Müslümanın tatili yorulduğunda yeni bir işle dinlemektir. Okul dönemi gibi yorucu bir sürecin sonunda öğrencilerin hem dinleneceği hem de öğrenme alışkanlıklarını kaybetmeyeceği, aile ile bolca vakit geçirilen, belki okul ile sürdürülmesi zor olan bir hobi ile ilgilenilen, gezerek öğrenmenin desteklendiği ve bunların yanı sıra manevi bir gelişiminde göz ardı edilmediği bir tatil planlanmalıdır. Yaz tatillerinin vazgeçilmezi hâline gelen Kur’an-i Kerim öğrenimi ile beraber Kur’an’ın ana mesajlarının öğrenildiği aile ortamlarının oluşturulmasına dikkat edilmelidir. Yaz aylarının hem dinlenme hem de öğrenme alışkanlıklarının edinildiği bir zaman dilimi olduğu unutulmamalıdır.
2. Tatilde çocukların tamamen derslerden uzak kalması mı gerekir, yoksa akademik anlamda bir denge kurmak mı daha sağlıklı olur? Bu denge nasıl sağlanabilir?
Üç ay, derslerden uzak kalmak için epey uzun bir zaman dilimidir. Çoğu zaman ara tatil dediğimiz bir haftalık tatil dönüşlerinde dahi öğrencilerin okula adapte süreçleri zorlaşıyor. Bu da eğitimi sekteye uğratacak bir duruma dönüşüyor. Üç ay kadar uzun bir yaz tatili dönüşünde öğrencilerin okula adapte olması zaten zorken akademik anlamda okulla tüm bağını koparmış öğrencilerin okuldan daha kolay soğuduklarını gözlemleyebiliyoruz. Bu gibi durumları göz önünde bulundurduğumuzda öğrenciyi sıkmadan ve yormadan küçük tekrarlar yolu ile yıl boyu öğrendiklerinin pekiştirilmesi daha sağlıklı olacaktır. Fakat bu yapılırken öğrencinin tatil sürecinde olduğu da unutulmamalıdır. Zira böyle bir durumda öğrencinin dersten bunalması ve kopması gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bunun yanı sıra yaz tatili kitap okuma alışkanlığı kazanmak adına çok kıymetli bir fırsattır. Günlük ailece belirlenecek okuma saatleri çocuklar için örneklik oluşturduğu gibi teşvik edici de olmaktadır.
3. Bir anne olarak çocuğun eğitimiyle ilgilenirken İslami terbiye açısından nelere dikkat edilmelidir? Özellikle tatil döneminde hangi konular öncelikli olmalıdır?
Bir annenin çocuk eğitimiyle ilgili üzerine düşen ilk görev çocuğun iman ve ahlak bakımından bilinçli bir birey olmasına yardımcı olmaktır. Unutulmamalıdır ki inanmak İslam'ın gerekliliklerinin ilk adımıdır. Bunun için, günlük ibadetler, dua ve zikir alışkanlıkları kazandırılmalı, çocuklar küçük yaşlardan itibaren Allah’a yönelmenin, O’na dua etmenin ve O’nu hatırlamanın önemini öğrenmelidirler. Bunun yanı sıra ahlaki değerler ikincil dikkat edilmesi gereken olgudur. Doğruluk, dürüstlük, merhamet, sabır ve yardımseverlik gibi erdemler, ailedeki örnek davranışlarla çocuklara kazandırılmalıdır. Her şeyden önce ebeveynler çocukları için birer rol model olduklarını unutmamalıdır. Sevgi ve saygı bağlarının ahlaki kurallara uygun kurulduğu bir ailede çocuklara eğitim vermek için ayrıca bir çaba sarf etmeye çoğu zaman gerek kalmayacaktır. Bununla beraber çocuklara bilginin ve öğrenmenin önemi aşılanmalıdır. Bilgi her zaman kıymetli, bilgi edinilen her zaman değerli olmalıdır. Hem İslami ilimler hem de kültürel bilgi ile donanmış bir birey yetiştirmek her annenin gayesi olmalıdır
4. İslam’da ahlak eğitimi, çocukların kişilik gelişiminde ne gibi roller üstleniyor? Günümüzde bu eğitimi verirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
İslam’da ahlak eğitimi; değerlerine bağlı, dürüst, sabırlı, merhametli ve yardımsever,hırslarına düşkün olmayan, saygılı, sevgi ve empati duyguları gelişmiş bireyler yetiştirilmesini amaçlamaktadır. Yetiştirmek kavramı en çok iki durum için kullanılır; ağaç yetiştirmek, insan yetiştirmek. Ağaç yetiştirilme süreci henüz bir tohumken başlar, filizlenir sonra fidana dönüşür. Bu süre zarfında ona gerekli ilgi ve alaka gösterilmediği takdirde istenilen sonuç alınamaz. Verimli bir toprağa ekilmiş, gerekli besin değerlerini almış ve doğru şekilde sulanmış fidan uzunca bir sabrın sonunda ağaca dönüşür. Kendisinden bolca faydalanılacak bir gölgesi ve herkesi memnun edecek kadar meyvesi vardır. İnsan yetiştirmek, ağaç yetiştirmekten çok farklı değildir. Çocuk henüz anne karnında başlar öğrenmeye ve daha bir bebekken annesini dinler, sözlerine kulak kesilir. Çocukluğunun neredeyse büyük bir kısmını anne ve babanın aile okulunda geçirir ve onları örnek alır. Anne ve babanın ahlak eğitimi konusunda dikkat etmesi gereken temel konu örnekliktir. Yaşayarak yaşatmaktır temel meseledir.
5. Tatilde çocuklarla birlikte yapılabilecek, aynı zamanda İslami eğitimi destekleyen aktiviteler neler olabilir? Aile içi etkinlik örnekleri verebilir misiniz?
Elbette birçok örnek verebiliriz. Aile ile yapılan her şey çocuklar için kıymetlidir. Aile çocukların ilk eğitim kurumudur. Aile içerisinde kitap okuma yarışmaları düzenlenebilir. Yaz boyu en çok kitap okuyana ya da bir gün boyunca en fazla sayfa okuyana önceden belirlenmiş ödüller verilebilir. Bu etkinliğe anne, baba ve çocuklar hep birlikte dahil olmalıdır. Çocuklara ev içerisinde küçük sorumluluklar verilebilir. Yapılacak bir pikniğin ya da gezinin planlama görevinin çocuklara verilmesi sorumluluk bilincini geliştireceği gibi aileye olan aidiyetini arttıracaktır.
6. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren ibadet alışkanlıklarını kazandırmak için yaz tatili nasıl bir fırsata dönüştürülebilir?
Çocuklara küçük yaşlardan itibaren ibadet alışkanlığı kazandırmak, sabır, sevgi ve örneklik gerektiren bir süreçtir. Öncelikle ibadet aile ortamının doğal bir parçası olarak görülmelidir. Anne-babanın düzenli namaz kılması, dua etmesi ve ibadetlerini sevgiyle yapması, çocukta merak ve ilgi uyandırır. Zorlayıcı bir üslup kullanmak yerine güzellikle davet edilmelidir. Örneğin ‘Haydi abdest alıp öğle namazını beraber kılalım.’ gibi beraberlik ifadeleri ile motivasyonu daha yükseltebiliriz. Daha küçük yaş grupları için İbadetler oyunlaştırılarak veya ödüllendirilerek cazip hale getirilebilir. Küçük bir ‘namaz ağacı’ ya da ‘oruç treni’ gibi etkinlikler bu süreci destekler. Ayrıca, çocuklara ibadetin anlamı ve sevabı yaşına uygun dille anlatıldığında, kalıcı bilinç gelişir. En önemlisi ibadetin Allah'a yakınlaşma ve Allah'ın sevgisini kazanma vesilesi olarak görülmesi sağlanmalıdır. Yaz tatili uzun bir zaman dilimi olması ve aile ile geçirilen vaktin artması dolayısıyla fırsata çevirebilir.
7. Tatilde ekran süresinin artmasıyla birlikte manevi gelişimin zarar görmemesi adına nasıl bir dijital denge kurulmalıdır? Aileler bu konuda nasıl bir yol izlemelidir?
Bu konu ile ilgili ailelere birbiriyle desteklenebilecek üç yol sunabiliriz. Birincisi ekran kullanımı ile ilgili açık ve kesin kurallar belirlenmelidir. Bu kurallar ebeveynlerin fikir birliği ile belirlenmeli ve çocuklara uygun bir dil ile izah edilmelidir. İkinci yol dijital dünyaya alternatifler üretmektir. Bu alternatif günlük bazı sorumluluklar olabileceği gibi ötelenmiş bir hobi de olabilir. El sanatları, bulmacalar, resim çizmek gibi faaliyetler zamanı doğru kullanmanın yanında beyin ve ince motor becerilerin gelişimini de destekler. Ailelerin bu evrede sıkılmadan alternatifler üretme gayretinde olması gerekmektedir. En sonuncu ve en önemli yol ise ebeveynlerin örnek olmasıdır. Zira çoğu zaman çocuklar söylediğimizi değil yaptığımızı yaparlar.
8. Kız çocuklarının ahlaki ve manevi gelişimi konusunda annelere özel olarak hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Kız çocuklarının yetiştirilmesi bir lalenin yetiştirilmesine benzerdir. Kırılgan ve naif bir yapıya sahip kız çocukları anne ile güven ve sevgi temelli bir bağ kurmalıdır. Annesiyle özgürce paylaşımda bulunan, sorularını çekinmeden sorabilen, annesi tarafından yargılanma kaygısı taşımayan bir kız çocuğunun annesini örnek alması elbette daha kolay olacaktır. Anne kızı için ilk öğretmen ve rol modeldir. Dürüst, sabırlı, saygılı, güven veren ve ahlaki gelişmişlik düzeyi yüksek bir annenin kızına örnekliği ile yol göstermesi gayet olasıdır. Anne aynı zamanda kızına kadın kimliğini, iffetli yaşamı, kendine saygıyı ve sorumluluk duygusunu öğretme görevini taşır. Bu da ancak bilinçli, sevgi dolu ve dengeli bir anne-kız ilişkisiyle mümkündür.
9. Genç kızlarımızın kimlik inşasında rol model arayışları önemli bir yer tutuyor. Bu süreçte Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanımlarının hayatları nasıl bir örneklik teşkil edebilir?
Genç kızlarımız tamda kimlik inşasının oluştuğu dönemde dışa dönük bir ergenlik süreci yaşamaktadır. Bu süreç kızlarımızda toplum içerisinde popülaritesi yüksek bireylerin rol model alınması ile İslami kimlik inşasından uzaklaşılmaktadır. Bu noktada öncelikli olarak ailelere sonrada biz öğretmenlere düşen görev kendi rol modellerimizi doğru tanıtmaktır. İffet ve vakarlı duruşuyla Hazreti Meryem (Radiyallahu Anha), sadakat timsali ve ‘tahire' lakaplı Hazreti Hatice (Radiyallahu Anha), Hz. Peygamberin hadis sandığı ve ilim ehli Hazreti Aişe (Radiyallahu Anha), Babasının göz bebeği, Hasan’ın (Aleyhisselam) ve Hüseyin’in (Aleyhisselam) validesi Hazreti Fatıma(Radiyallahu Anha), zamanının zahidesi Rabiat’ül Adeviyye gibi tüm insanlığa model olacak bu kıymetli kadınlar genç kızlarımıza tanıtılmalı ve yaşantılarıyla birer kahraman oldukları anlatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki kendi geçmişini tanımayan geleceğini inşa edemez. Asr-ı Saadette ve sonra ki dönemlerde kızlarımızın kendilerinden bir parça bulacakları birçok örnek isim bulunmaktadır. Bununla beraber anneler birer Hatice olmalıdır ki Fatımalar yetişsin veFatımalar büyümelidir ki Zeynepler doğsun.
10. Günümüz çocuklarının yaşadığı sıkıntılardan biri akrabayı tanımama, akrabadan uzak kalma meselesidir. Bu durumu, yaz aylarında aile-akraba ziyaretlerinde müşahede ediyoruz. Çocuk akraba evine gitmek istemiyor. Gitse de bir odaya kapanıp telefon tabletle vakit geçiriyor. Bu durumu nasıl iyileştirebiliriz?
Yakın bir zamanda okuduğum bir kitapta aile bireylerinin özel bir işleri olmadığı halde odalarının kapısını kapalı tutması bireylerin manevi olarak birbirlerinden uzaklaşmasına sebep olduğuna değiniliyordu. Evet tahtadan yapılmış bir kapı düşünüldüğünde nasıl bir uzaklığa sebep olabilir ki dedirtiyor. Nihayetinde beş santimlik bir odun kalınlığı. Fakat durum bu kadar basit değil. Mesafeler ne kadar az olursa olsun aile içerisindeki ortak paylaşım alanı kısıtlaması, sınırlı geçirilen zaman ve yalnızlığa alışma aile bireylerini birbirinden uzaklaştırmaktadır. Akrabalar ile uzaklaşma durumu aile içerisindeki uzaklaşmanın bir sonraki adımı mesabesindedir. Görüşmelerin azalması, ortak zaman dilimi oluşturamama akrabalar ile ilişkiyi zedelerken aile içindeki kopuşta bu durumu desteklemektedir. Son olarak akraba ziyaretlerinde ve aile toplanmalarında herkesin kendi kabuğuna çekilmesinin en büyük sebebi olan telefon, tablet ve televizyonun kullanılmamasına hatta bulundurulmamasına gayret edilmelidir.
11. Son olarak, hem çocuklar hem de anneler için bu yazın manevi açıdan bir yenilenme ve gelişim süreci olabilmesi adına mesajınız nedir?
Tatilde zaman bolluğu bazen boşluğa dönüşebilir; bu yüzden ailece günün içine anlam katacak küçük rutinler yerleştirmek faydalı olur. Sabahları birlikte güzel bir sözle güne başlamak, akşamları günün en güzel anını paylaşmak ya da cuma günlerini biraz daha özel kılmak gibi basit uygulamalar hem bağ kurar hem de çocuklara farkında olmadan değer aşılar. Zorlamadan, sevgiyle verilen her şey daha kalıcı olur.
Bu yaz mevsimi, anneler ve çocuklar için hem bedenin dinlendiği hem de kalbin Allah’a yakınlaştığı bereketli bir zamana dönüşsün. Birlikte geçirilen her vakit sevgiyle, sabırla ve şükürle anlam bulsun; evlerimizde huzur, kalplerimizde iman, sözlerimizde hikmet daim olsun. Rabbimiz, bu tatili aile bağlarımızı kuvvetlendiren, güzel ahlakı pekiştiren ve manevi olarak derinleştiğimiz bir mevsim eylesin.