Bismillahirrahmanirrahim…
Son dönemde bilhassa sosyal medya fenomenlerinin açılması üzerine gündem olan, “özgürleştim” şeklinde lanse edilen “açılmak/tesettürden çıkmak” konusunu taşıyacağız bu ay satırlarımıza. Müslüman hanımlar için büyük bir imtihan olan, “hepsi bir proje” deyip yalnızca tek bir nedene bağlayarak genelleme yapamayacağımız bu durumu psikolojik açıdan anlamaya çalışacağız. Zira yeni nesillerimize Rabbimizin bu emrini sevdirmenin, örtüyü benimsetebilmenin bir yolu da açılmaya iten nedenleri anlayabilmektir.
Örtüye Dair Algı: Bir hanımın tesettürünü sürdürebilmesini sağlayan en önemli etkenlerden biri örtüye dair sahip olduğu algılardır. Örtüye ilişkin “özgürlüğümü kısıtlıyor, cahil-gerici gösteriyor, çirkin oluyorum, modaya uyamıyorum, İslam’da başörtüsü yok(!)” gibi algılara sahip olan hanımların tesettürünü sürdürebilmesi zorlaşmaktadır. Bu sebeple en önemli husus gençlerin örtüyü sevip gerçekten benimsemesini sağlamak, örtülü de güzel, başarılı, entelektüel, özgür bir hanım olunabileceğini anlatmak ve bunları örneklerle pekiştirmektir.
Tesettüre dair ele almamız gereken algılardan biri de suizan da içeren “örtülü ama gıybet ediyor, örtülü ama namaz kılmıyor, asıl bu örtülülerden korkacaksın” gibi eleştirilerdir. Bu konularda “her insan hata yapabilir” perspektifiyle değerlendirme yaparak sırf bizden farklı günahlar işliyor diye insanları yargılamamak gerekir.
Bir hanım genelde bir anda açılmaz, onu açılmaya götüren süreçte örtüsü ve örtüye dair algıları yozlaşır. Bu nedenle bilinçli hareket edilerek çocuklarımızın örtüye dair olumsuz-yanlış içeriklere maruz kalması halinde içerik üzerine muhakkak konuşularak hakikatin lanse edilen gibi olmadığı ifade edilmelidir. (Olumsuz- yanlış içeriklere filmlerde örtülü hanımların hizmetçi olması durumunu örnek gösterebiliriz.)
Yaşantıdaki Zorluklar/Ailevi ilişkiler: Çocuklarımıza karşı iyi bir hatip olmamızdan ziyade onlarla iyi ilişkiler geliştirmemiz önemlidir. Zira çocuğuyla güzel bir ilişkisi olmayan anne-babanın nasihatleri de çocuğa tesir etmez. Çocukla sağlıklı bir ilişki, güvenli bir bağ kurulamaması halinde anne-babasına karşı sevgi geliştiremeyen çocuk onlar gibi olmak da istemeyecek ve anne-babasının sevdiği-öğütlediği her şeye karşı irrite olacaktır. Bu durumda söz konusu tesettürü de çocuğun baskı olarak görmesi kaçınılmaz olabilmekte; ailesinden uzaklaştığı ilk fırsatta tesettürden de uzaklaşabilmektedir.
Anne-baba-çocuk ilişkisinin yanında hanımların eşleri ile ilişkileri de tesettür konusunda durumlarını etkileyebilmektedir. Eşi ile problemler yaşayan, ayrılan hanımlar bir nevi geçmişle hesaplaşma adına açılmaya yönelebilmektedir.
Hanımlar yaşadıkları zorluklar karşısında bir imaj değişikliğine gidebilmektedir (saç kesme, boyatma vb). Hanımlar yaşanılan travmatik/zorlu durumların duygusal yoğunluğu ve psikolojik yorgunluğu ile “yeni bir ben, yeni bir sayfa” şeklinde düşünerek giyimini/tarzını değiştirebilmektedirler. Müslüman hanımlar da bu tür durumlarda açılmaya yönelebilmektedir. Burada asıl problem yaşanılan psikolojik durumdur ve psikolojik destek alınarak söz konusu durumla başa çıkma sağlanmalı ve böylece çözüm üretilmelidir.
Baskılardan Kurtulma: Örtüsü sebebiyle çevrenin baskısına maruz kalan hanımlar zamanla bu yoğun baskı, ötekileştirme durumuna karşı açılabilmektedirler.
Sosyal Çevrenin Etkisi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Kişi arkadaşının dini üzeredir” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45) buyurmaktadır. Atalarımız da “körle yatan şaşı kalkar”, “üzüm üzüme baka baka kararır”, “bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” gibi sözlerle sosyal çevrenin kişinin üzerindeki etkisine vurgu yapmışlardır. Psikolojik çalışmalar da kişinin içinde bulunduğu çevreden, kendini ait hissettiği gruptan büyük oranda etkilendiğini ve kimliğini böylece inşa ettiğini göstermektedir.
Giyim de sosyal çevremizin etkilediği hususlardan biridir. Seküler, tesettüre dair olumsuz algılara sahip bir çevre içerisinde tesettüre girmek ve tesettürü sürdürmek de hayli zor olacaktır.
Kültür: Popüler kültür, medya ve modanın sürekli hanımlara “açıklık=güzellik” manipülasyonunda bulunması, haliyle Müslüman hanımlara da tesir etmekte ve örtünmeleri sebebiyle çirkin, yobaz, gerici, cahil gibi hissetmelerine sebep olabilmektedir. Ayrıca açıklığın özgürlük olarak lanse edilmesi de olumsuz etki oluşturmaktadır. Bazı hanımlar “neden ben saçlarımı gösteremiyorum, istediğim kombini yapamıyorum, makyaj yapıp süslenemiyorum” gibi düşüncelerle tesettürden uzaklaşabilmektedir.
İnanç Zayıflığı: Rabbi ile bağının zayıflaması bir Müslümanın yaşayacağı en kötü durumdur. Bunun sonucu olarak da Rabbinin emirlerine artık uymaz, zamanla bağı tamamen zayıflayarak dinden uzaklaşabilir/çıkabilir. Bu süreçte de tesettür emrine asi olunabilir.
O Halde Ne Yapılmalı?
• Anne-baba çocukları ile güzel bir bağ kurmalı.
• Tesettüre dair algılar üzerine konuşulup yanlış algılar düzeltilmeli.
• Tesettürü çıkarmak istediğini söyleyen bir kıza sert tepki verilerek kızılmamalı, aksine konuşarak duyguları ve bu yöneliminin asıl nedeni anlaşılmaya çalışılarak çözüm üretilmeli.
• Güzellik ve beden algısı üzerine karşılıklı istişare yapılmalı.
• Yaşam zorlukları karşısında muhakkak profesyonel/psikolojik destek alınmalı.
• Rabbimiz ile bağımızı diri tutmak için gayret etmeli.