Saç dökülmesi, pek çok kimsenin muzdarip olduğu, oldukça tatsız bir problemdir ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenler arasında; genetik faktörler, hormonal değişiklikler, stres, yanlış saç bakımı, vitamin, mineral eksiklikleri ve tiroid gibi sağlık sorunları bulunur.
Saç dökülmesini ele almadan evvel saçın doğasına dair bilgi sahibi olmak konuyu daha anlaşılır kılabilir. Öncelikle, her bir saç telinin; büyüme (anajen), geçiş (katajen) ve dinlenme(telojen) olarak adlandırılan üç evresi bulunur. Her sağlıklı saç teli bu evrelerden geçtikten sonra dökülür. Saç tellerimiz birbirleriyle aynı anda, aynı evrede bulunmaz. Bir kısmı büyüme fazındayken diğer bir kısmı telojen yani dinlenme fazına girmiş olabilir. Dolayısıyla saçlardaki dökülme, her zaman bir probleme işaret etmeyebilir. Günde 100 saç teline kadar dökülme oldukça normaldir ancak saçımızı çektiğimizde elimizde 4-5 saç telinden fazlasıkalıyorsa bu saç dökülmesini düşündürebilir.
Tek bir sebepten kaynaklanmadığı için tedavisi şudur diyerek sunabileceğimiz tek bir çözümü maalesef yok. Öncelikle saç dökülmesinin altında yatan neden tespit edilmelidir. Örneğin vitamin, mineral eksikliği veya tiroid hastalığından kaynaklanıyorsa, bunların tedavisiyle saç dökülmesinin önüne geçilebilir.
Tiroid değerlerindeki bozukluk, kılların metabolik büyümelerini bozarak saç tellerini, telojendenilen beslenmenin durduğu ve saç tellerinin zayıfladığı dinlenme fazına geçirir ve süratle dökülmesine yol açar. Tiroide bağlı saç dökülmesi gebelik dönemindeki saç dökülmesiyle benzerlik gösterir. Gebelikte de saçların çoğu beslenmenin durduğu dinlenme fazındadır ve doğum sonrası telojen fazın bitmesiyle 9 ayda dökülecek miktar bir anda dökülür.
Demir, saç sağlığı için kritik bir mineraldir. Saç köklerine oksijen taşıyan hemoglobinin üretiminde önemli rol oynar. Demir eksikliği, vücutta yeterli oksijen taşınamamasına, dolayısıyla saç dökülmesine yol açabilir. Demir eksikliği tespit edilmiş kan tahlili sonrasında, demir takviyesi ile demir değerlerinin düzeltilmesi saç dökülmesini önleme adına atılacak ilk adımdır.
B12, B9 ve D vitamini eksiklikleri ve çinko elementi eksikliği; saçın beslenme yetersizliğinden dolayı saç dökülmesine neden olabilir.
Kan değerlerimiz sorunsuz ancak yine de saç dökülmesi yaşıyorsak, sırada tırnak kontrolüvar. Tırnaklarımız ve saçlarımız ölü hücrelerin sertleşmesiyle yani keratinleşmiş dokudan oluşur. Tırnaklarımız sağlıklı büyümüyor ve kırılıyorsa, keratin üretecek aminoasitlerimiz -küçük proteincikler- yetersiz demektir. Biotin takviyesi, gerekli aminoasitlere ulaşmamızı sağlayarak saç tellerinin güçlenmesine, saçların sağlıklı bir şekilde uzamasına katkıda bulunur.
Tırnaklarımız sağlıklı büyüyor, vitamin ve mineral değerlerimiz de iyi ve saç görünüşümüz de sağlıklı ancak yine de saç dökülmesinden muzdaripsek sebebi hormonal olabilir. Hormonalsaç dökülmesi, erkek tipi saç dökülmesi olarak da bilinir. Saç dökülmesinin hormonal sebebi tam olarak bilinmiyor ancak en kuvvetli hipotez, kadınlarda da ve erkeklerde de bulunan,erkeklik hormonu olarak da bilinen testesteron hormonuna dayanıyor. Testesteron hormonu, vücutta etkin hale gelebilmek için aktif versiyonu olan dihidrotestesteron (DHT) formuna dönüşür. Bu formun kıl folikülünde fazla birikimi, kılın tutunmasını engelleyerek dökülmesine yol açar. Bu durum uygun kan tahlili ile tespit edilir. Sorunun kaynağı DHT’ninbirikimi ise “saw palmetto” bitkisini içeren bir takviye ile dihidrotesteron oluşumu engellenerek saç dökülmesi çözüme kavuşturulabilir.
Saç dökülmesinde çok önemli olan diğer bir husus da doğru saç bakımı. Saçlarımızı sık sık yıkamak, ıslakken taramak, nemlendirmemek ve yüksek ısı içeren işlemler uygulamak saçların kurumasına ve çabuk kırılmasına yol açar. Saçlarımızı yıkarken, kuruturken ve tararken hırpalamamak ve özen göstermek ve aromaterapiden faydalanılan bakım yağları uygulamak; saç dökülmesini önlemeye ve sağlıklı saçlara kavuşmaya yardımcı önemli parametrelerdir. Son olarak doktorunuz ve eczacınızın rehberliğine başvurmaktan kaçınmayın.
Sağlıkla kalın.