Bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanılan doğum kontrol hapları, her kadının bir miktarfikir sahibi olduğu ancak tercih edip etmeme hususunda çeşitli tereddütler yaşadığı önemli bir başlıktır. Bu yazıda, doğum kontrol haplarına dair sahip olunan soru işaretlerine ve aynı zamanda var olan bilgi kirliliğine bir açıklık getirmeyi hedefliyor, keyifli okumalardiliyorum…
Doğum kontrol hapları içinde ÖSTROJEN ve PROGESTERON hormonu içeren ilaçlardır.Östrojen ve progesteron ise yumurtalıklardan salgılanan biyolojik hormonlardır. Yani zaten vücudumuzda doğal olarak bulunan hormonları içeren ilaçlardır. Östrojen yumurtlamayısağlıyor, progesteron ise rahim iç tabakasını bebek olursa yerleşmesi için hazırlıyor. Doğum kontrol hapları, kadın vücudundaki hormon düzenini baskılayarak vücutta bu hormonların üretilmesini durduruyor, onun yerine vücudumuzda zaten salgılanan bu hormonları daha DÜŞÜK ve SABİT BİR DOZDA dışarıdan vererek, vücuttaki YUMURTLAMA MEKANİZMASINI kontrol altına alıyor. Yani doğum kontrol hapları ile kendi kadınlıkhormonlarımızın salınımını ve yumurtlamayı düzenleyerek gebe kalmayı kontrol altına almış oluyoruz.
Doğum kontrol hapı kullanımı sonrasında olumsuz deneyim yaşayan ya da yaşadığı bir olumsuzluğu doğum kontrol hapı kullanımına bağlayan kadınlar arasında, bu hapları kötüler nitelikte bir anlayış mevcut. Hatta bekar bir genç hanıma herhangi bir hormonal bozukluğun tedavisinde reçete edilmişse, anneler kalıcı bir zararı olabileceğine dair büyük bir korku yaşayabiliyor. Oysa, Uzman Kadın Doğum doktorlarının hormonal rahatsızlıkların tedavisinde sıklıkla başvurduğu bu ilaçlar çoğu zaman birçok kadınsal şikayete çözüm imkanı sunan temel ilaçlardır. O yüzden herhangi bir grup ilaca tamamen ‘zararlı’ etiketi vurmadan önce işin ehli birinin görüşlerini mutlaka dinlemek lazım.
Doğum kontrol haplarına dair kadınlar arasında olumsuz bir anlayışın hakim olduğunu belirttim. Bu ilaçların kısırlık yaptığına, kilo aldırdığına ve kıllanma yaptığına dair bazı büyük iddialar bu anlayışı besliyor. Ancak bu iddiaların hiçbiri doğru değil. Doğum kontrol haplarıkıllanma yapmaz tam aksine KILLANMANIN TEDAVİSİNDE kullanılır, Bu ilaçlar, doğum kontrolü dışında da Polikistik Over Sendromu (PCOS) gibi çeşitli hastalıklarda da kullanılır. Bunlar yumurtlama ve hormon bozukluklarıdır ve hormon bozukluğu sonucunda vücutta erkek tipi kıllanma olabilir. Bu kıllanma zaten bu hastalığın bir özelliğidir. Doğum kontrol haplarıyla bu durum bir noktada durdurulur ancak etkisi 5-6 ay sonra görüldüğünden toplumda kıllanmaya doğum kontrol haplarının sebep olduğu yanılgısı oluşmuştur. Bu tür bir hormon bozukluğu olmayan biri doğum kontrol hapı kullandığında kıllanma gibi bir yan etkiyle karşılaşmayacaktır. Doğum kontrol haplarının KISIRLIK yapma gibi bir yan etkisi de yoktur. Aksine gebe kalamayan bazı hastaların tedavisinde öncelikle bir süre doğum kontrol hapı verilip hormonal dengeyi kontrol altına aldıktan sonra tedaviye başlandığı da olmaktadır.Doğum kontrol hapları ile gebelikten korunmuş ve ilacı bıraktıktan sonra birkaç yıl gebe kalamamış bazı kimseler gebe kalamamaktan bu hapları sorumlu tutmuş ve bu iddia bu şekilde yayılmış olsa da bu tamamen kişinin GEBE KALABİLİRLİĞİ ile ilgili bir durumdur. Doğum kontrol haplarının bir yan etkisi değildir. Bu ilaçlar, 15 yıl boyunca sürekli kullanılsa dahi ilacı bıraktıktan sonra en fazla 2-3 ay içinde yumurtlama geri döner. Hatta birçok kadınındoğum kontrol hapını bırakır bırakmaz hemen sonraki ay gebe kalabildiği de görülür. Doğum kontrol hapları KİLO da aldırmaz. Vücutta sıvı tutma şeklinde bir tablo yapar ve bu da ödemdir. Kalıcı bir kilo artışı veya iştah açılması değildir. Bunun için de kişi hekiminin kendisine en uygun gördüğü doğum kontrol hapını kullanarak bu şikayeti sonlandırabilir.
Doğum kontrol hapları ülkemizde reçetesiz satılabiliyor. Ancak ilk defa doğum kontrol hapı kullanacak biri, bir hekim muayenesi sonrası doktorun tavsiyelerine göre kullanmalıdır. Eğer çikolata kisti (endometriozis) gibi bir durum mevcutsa doktor doğum kontrol hapıyla korunmayı hiç önermeye de bilir. Buna en uygun kararı verecek olan doktordur. Eczanelerde reçetesiz satılıyor olması, devamlı kullanan kişilerin sürekli reçete yazdırmaması adına sunulmuş bir ruhsattır.
Tekrardan değinmeliyim ki, tüm korunma yöntemlerine mutlaka doktorun verdiği kararla başlanmalı. Her hastaya kendisi için en uygun olan yöntemle devam edilmeli. Bir hastada yan etkisi görülen yöntemden başka bir yönteme geçişe yine doktor muayenesinden sonra karar verilmelidir.
Doğum kontrol haplarının hem östrojen ve progesteron hormonlarını birlikte içeren çeşitleri mevcut hem de yalnızca progesteron hormonu içeren çeşitleri mevcuttur. Östrojen kullanımı uygun görülmeyen kadınların (migren hastaları vb.) yalnızca progesteron içeren doğum kontrol haplarıyla korunmaları daha uygun olur.
Doğum kontrol haplarını biçimsel olarak biraz daha yakından tanıyacak olursak, bir kısmı 21 tablet içerirken, bir kısmı 28 tablet içerir. 21 tabletli doğum kontrol hapları, 21 gün kullanılıp 7 gün ara verilerek 28 güne tamamlanan bir döngüye sahip. Ancak 7 gün ara verip tekrar başlanması unutulma ve karışıklığa yol açabildiğinden 28 tabletli olanlar da piyasada mevcuttur. Bunların 24 tableti hormon içerirken 4'ü hormon içermeyen boş tabletlerdir ve bir kutu biter bitmez ara verilmeden yeni kutuya başlanır. Ayrıca günlük kullanmayı unutmamanız için ilaç üzerinde günler de belirtilmiştir.
Bu ilaçlara, reglin/adetin ilk 5 günü içerisinde başlanır. Mekanizması yumurtlamayıengellemektir ve etkinliği ilaca başlandığı anda başlar. Kullanmaya yeni başlandığında dahi ek yöntemlere ihtiyaç yoktur. Gebelikten %99 koruyuculuğa sahip bir doğum kontrol yöntemidir.
Bu ilaçlar, çok düşük dozda hormon içerdiği için yan etki olarak lekelenmeler şeklinde ince kanamalara sebep olabilir, bunun da en önemli sebebi SAATİNDE ALMAMAK. Hangi saat olduğu önemli değil ama TAM SAATİNİ GÖZETMEK gerekir. Yarım saat-bir saat geciktirmek ilacın koruyuculuğunu etkilemez ancak lekelenmeleri artırır. Belirtmeliyim ki, zamanında alınsa dahi ilk birkaç ay doğum kontrol hapları lekelenmelere veya ADET DÜZENSİZLİĞİ yapabilir. Ancak tam saatinde kullanılması durumunda zamanla bu yan etki ortadan kalkacaktır.
Bir diğer meselede şudur ki; doğum kontrol yöntemi olarak doğum kontrol hapları tercih edildiği halde kullanımı bir gün tamamen unutulduğunda, bir sonraki gün aynı anda 2 tabletalınmalıdır. Ancak bu uyarı ilacını sadece bir gün unutanlar için geçerlidir. Bu durumdan,koruyuculuk çok etkilenmeyebilir ama eğer iki üç gün üst üste kullanılmazsa ilacınkoruyuculuğu çok ciddi oranda düşebilir. Mutlaka ek bir korunma yöntemine başvurulmalıdır.
Özetle; bu haplar tamamen düşmanlaştırılmadan, uzman eşliğinde ve doğru kullanıldığında amacına hizmet edecektir.
Sağlıkla kalın