Bismillahirrahmanirrahim... “La ilahe illallah” diyerek başlar Müslümanlığımız. Bu yüzden Müminin “La” diyebilmesi önemlidir. Ancak gerek kalp kırmamak gerekse soğuk algılanmak gibi sebeplerde “hayır” demekten geri dururuz. Çoğu zaman kendimizi istemediğimiz şeylere “evet” derken buluruz.
Zaman yönetimi, programlı olabilmek, dirayetli bir duruş, hedef ve hayaller için planlı çalışmak, sağlıklı sınırlar çizmek, suistimal edilmemek, yapabileceğimizden fazla sorumluluk yüklenmemek gibi sebeplerle hayır diyebilmemiz önemlidir. Örneğin bir Müslümanın, Filistinli kardeşlerine desteklemek adına boykot ürünlerine “hayır” demesi gerekir. Yahut Müslüman, bir haram karşısında izzetli bir duruşla “hayır” diyebilmeli; kulun gönlünü hoş etmek için çekinerek “evet” dememelidir.
Özgüven eksikliği, atılganlık becerilerinin zayıflığı, duygularını ifade etmekte zorlanmak, soğuk-sert gibi olumsuz şekilde algılanmak istememek gibi sebeplerle kişi “hayır” demekte zorlanabilir. Bu durumda (örneğin müsait olmadığı halde ona verilen bir işe “evet” demek gibi) onu zor durumda bırakacak işlere”evet” diyebilir. Oysa İslam da bize müsait olmama gibi durumlarda “hayır” deme hakkını verir. Örneğin evimize bir misafir geldiğinde kapıyı çakmalı ve biz müsait olmadığımız takdirde geri dönmelidir. Bu hususu Rabbimiz Ayeti Kerimede şöyle bildirir: “Ey iman edenler! Kendinizi tanıtıp izin almadan ve içinde oturanlara selâm vermeden kendi evlerinizden başka evlere girmeyin. Sizin için daha iyi olanı budur; umulur ki düşünüp anlarsınız. Eğer o evlerde bir kimse bulamazsanız -size izin verilmedikçe- oralara girmeyin. Size “(Kabul edemiyoruz,) dönün” denirse hemen dönün; bu sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah bütün yaptıklarınızı bilmektedir.” ﴾Nur 27- 28﴿
Peki, nasıl “hayır” diyebiliriz? Öncelikle hayır diyemeyişimizin nedenini iyi analiz etmeliyiz. Eğer özgüven eksikliğinden yahut atılganlık becerilerinin zayıflığından kaynaklanıyorsa psikolojik danışmanlık desteği almak oldukça faydalı olacaktır. Bilhassa atılganlık becerileri davranışsal beceriler olduğundan uyguladıkça gelişeceklerdir.
Eğer yanlış algılanmaktan çekindiğimiz için hayır demekten geri duruyorsak bu durumda da algılarımızı değiştirmemiz gerekir. Zira müsait olamamak, yapamamak gibi durumlar gayet insanidir. Nasıl ki başkaları bizlere hayır dediğinde onların sert, soğuk insanlar olduğunu düşünmememiz gerekiyorsa biz hayır dediğimizde de öyle bir insan olduğumuz düşünülmeyecektir. En başta “her zaman evet demeliyim” algımız değişmelidir.
Eğer kırmaktan çekindiğimiz için hayır diyemiyorsak bu durumda da üslubumuzu iyi ayarlamamız önemlidir. Kibar ve samimi şekilde de “hayır” diyebilmemizin yolları mevcuttur:
• Senle görüşmeyi çok isterim, ancak şu sıralar çok yoğunum.
• Salı günü olmaz ama Cuma günü buluşabiliriz.
• Hakkını helal et, işlerim yoğun, müsait olunca geri dönüş yapacağım inşallah.
Ve benzeri...
Son olarak bizim tüm çaba ve samimiyetimize rağmen karşı taraf kırılmayı seçiyorsa bu kararına saygı duyulmalı. “Sürekli bir şeylere evet diyerek yürüyen kör topal ilişkimizi” de sürdürmek için zorlamamakta fayda vardır. Selam ve dua ile...