Ey Gazze daha fazla sancı yüreğimde
Vicdanın darağacında sallandır onursuz başları
Ve şimdi çocuk! Şikâyet sırası sende
Fotoğrafın ümmetin acizliğinin vesikalığı oldu
Kalk çocuk kalk cennete bassın ayakların
Şehadet parmağını son bir kez salla öyle git
Koş Resulullah'a
Varınca de ki:
Ya Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sen yetim doğdun, beni ise ümmetin yetim bıraktı...
Affetme çocuk!
Çok ucuza yapıldı canının pazarlığı
Hepsi kirli hesaplardı
Kardeş bilirdin ya, kalleşlerdi çocuk!
Öğrenmen cennete kaldı...
Yüreğindeki ateşi söndüren mağluptur
Savaşın ve isyanın şiirini yazacağım
Küfre baş eğmeyen bir Kureyşli imanıyla
Kalemi kılıç, kâğıdı cenk meydanı belleyerek
Ömer'in (Radiyallahu Anh) karşısına bilenmiş şiirlere çıkacağım!
Belki de idrak edecek kadar yaşayamadın neye feda gittiğini
Bu hak ile batılın amansız savaşı çocuk
Güneş ebediyen batmadan bitmeyecek
Ve Kudüs'ün yiğitleri bayrağını çekmedikçe mavi göğe
Barış masalları dinlenmeyecek
Omuzumda kefiye, dünya yükü nedir ki
Boynumda intikamınızın borcu var
Söz verdim kuzey Gazze'den Bera'ya
Onun hikâyesini anlatacağım:
أخبرهم أنك مراهق قُتل والده
وكان عليه رعاية أخواته الأصغر سناً وأمه
Anlatacağım Bera, şehit babanın sana neden bu ismi verdiğini. Bera Bin Azib'i yeninden tanıyacak bu ümmet
Ey Gazze
Ey kalbi yılmayan Şehir!
Sana borcumuz var yaşamak kabilinden
Sina çölüne süreceğiz o iblis sürüsünü
Sabret, az daha bilensin öfkemiz
Birkaç şafak sonra zalimin şah damarında olacak ellerimiz
amerika kan kusacak
küfrün mahsulü siyonizmin son debelenişleri bunlar
Gayya kuyusuna ne kaldı ki aralarında
Esfel-i safilinin son katmanındalar
Aksa yüzlü çocukların gülecek yeniden Gazze
Kassam'ın izzetiyle
Demir kubbeye galiptir çelikten imanın
Ve Gazze'den
"Bizim, galip âşıklara layık bir vatanımız var; Zafer, savaş raundunu kazanmak anlamına gelmez. Zafer, yıkılmamak demektir.
Diz çökenlerin arasında dur, sen galip gelirsin" (Gazze'li Muhammed Ömer)
Sözleriyle not düşülsün dünyaya...