Benim dağımda volkanlar bitti
Sirayet edeceği bir yüreğim kalmadı
Bana bu zayıflık demirden teller ördürdü
Sanki bana bahşedilen tüm özgürlüğü
Senin varoluşuna yolladım
Ben oracıkta kalakaldım
Parmaklıklar çok kalın
Aşamıyorum
Yanmayı öğrettin bana
Varoluşunla
Söndüremiyorum.
Birkaç pankart hazırladım
Bayrağımı göğsümden elime aldım
Sandım ki aleme duyursam
Bir ezgiyle, bir şiirle
Aşacağım zindanımı
Kınadım, ağladım, protesto ettim, dualara bezendim
Sandım ki bir kova su, bütün bunlar...
Ve hala hiçbiri
Yangınıma ulaşmadı.
Sanki bana bahşedilen tüm çarelerimi
Zalime yolladım
Geri alamıyorum.
Boğazımda düğümlenen
Varoluş sancın
En fazla gözyaşı olabiliyor
Tek marifeti bu
Ama ben isterdim ki
Bu düğüm dünyayı yaksın
Tek bir hamleyle
Bozguncu hainler
Ayağına serilsin.
Bu nasıl bir zincir
Sınırlarımıza dolanan
Mayınlı ve çıkarcı
Tel örgüsü kandan
Masumiyete düşman
Bu nasıl düşkünlük
Benliğimize abanan.
Bilmezsin
Bilmezsin, çünkü varoluş kavgan azim
Ben söyleyeyim belki bir yerlerden işitirsin
Beni yaşatan onurundur
Kalbime bir kova su, haysiyet okyanusundandır
Teşekkür ederim
Bu aziz ruhu bana hediye ettiğin için
Bugün ya da yarın,
Dirilmeyi elbet bir gün öğreneceğim!