Ne yaralar ne kapanmaz boşluklar
Sinelerde ne acılar kaldı.
Yavrusunu özleyen analar,
Babacığım sesini bekleyen nice gözler yollarda kaldı.
Nice ruhlar vardı, ruhsuz kaldı.
Ne saçların karası kaldı,
Ne de dillerde şarkılar.
Anlamını kaybetti çiçekler, güller, şekerler
Çocukları ölen dünyanın balonları neşesiz kaldı.
Uçurtmalar uçmuyor gökyüzüne,
Zira çocuklar cansız yerde
Soluk artık renkleri bu dünyanın
Mavi gezegen mavisiz kaldı.
Yüreğim kor gibi, ama
Gönlüm üşüyor çocuk,
Kafesimdeki kuş üşüyor.
Özgürlük şarkısı cıvıldamıyor dilim
Süzülmüyor yaprakta kalemim
Pencere önüm çiçeksiz kaldı.
Renklerin hepsi gri sanki
Balonlar aşağı uçar mı
Öyle gibi işte.
Sen gül çocuk
Gül çocuk.
Sen gülünce tüm balonlar gökyüzüne uçacak,
O zaman renkler grilikten yıkanacak.
Çiçekler rengarenk açacak,
Kafesimdeki kuş gülücüğünle çarpacak.
Şen şakrak, musmutlu ve hep umut dolu olacak.
Gülüşünle güneş doğacak yüzlerde,
Kucakla bizi gül çocuk,
Masumiyetinle
İnsanlığı öğret insanlığa,
Sen hep gül çocuk,
Gül çocuk.