Meryem DemirŞiirYazarlar

En çok gece özlüyorum

Ben en çok gece özlüyorum,
Nağme, nağme buluyorum kendimi…
Bazen Maraş’ta Yalnız Ardıç altında,
Bazen Galata’nın kucağında,
Ve bazen,
Doğubeyazıt dağlarında…
Söylesene,
Yazın ortası yaprak döker mi?
Hüzün dünya dünya yağar mı?
Dönüşü olmayan yol kapını çalar mı?
Yıkık yolların kıyısında çiçekler mi var,
Gölgesinde soluklandığım hayallerin suladığı?
Gecenin ayazı sırdaşı olmuş kalemin…
Eksiliyor bir bir göğümden bana gülümseyen renklerin…
Sabah gelip elimden tutsa,
Âmin’i olacak tüm vazgecişlerimin…
Belki bir tevekkül…

Biraz hoşgörü…
Bir nefes şefkat…
Ve huşu…
Ah! Kaç karanlık orman devirdim de,
Hiçbiri bir çiçeğin solması kadar yakmadı benzimi…
Bazen de bir deryada buluyorum kendimi,
Sahil-i selametin yollarını gözlediği…
Geçmiş,
Rafların arasında tozlanıyorken,
Bir tek çocukluğum kaldı bana gamzesiyle gülümseyen…
Ömür yıllanıyor zamanın heybesinde,
Zaman sıkıştı,
Sığındı,
Hayat kalesine…
Kaç, gündüzün elinden gece,
Kaç, dokunmasın güneş tenine,
Kaç ki,
Yürek fethet birkaç sıcak cümle ile…
Serap yine tutundu çöllerin eteğine…
Ah! Kaç insan var bizi bekleyen,
Kaç yürek var rıhtımında kol gezen…
Kaç yağmur var güneşin elinden tutmasını bekleyen…
İstikrar mucizelere gebe…
Sen yine dik bayrağı Gazze’nin kalbine…
Bekliyor biliyorum Aksa beni
Sıcak bir tebbesüm ile…
Gönülde insan yükü, gözyaşı var çehremde…
Çayı demlemiş Mescid’in çocukları,
Bekler beni bahçede…

Meryem Demir | Nisanur Dergisi | 83. Sayı | Ekim 2018

Yorum yap