Kaçıncı gün bugün sayamadığın?
Kaç gün oldu yaşadığın bir çocuk saflığıyla?
Kaç gün geçti ömründen uzun bir gün?
Her yeni gün aynı değil mi?
Her yeni zaman tıpkısı değil mi?
Kaçıncı gün bu karardığı kalbinin?
Sayamadığın kaç günün kir pas içinde?
Hatırladığın hangi anı tamahsız?
Unuttuğun hangi sevap hesapsız?
Oyun oynuyor sana gözlerini çevreleyen çizgiler
Zamanın aradı sıra koşan sensin
Zamana küfrettiğin yeter!
Takvimlerden eksilen hangi sayı geri gelir?
Saçlarına düşen aklardan haber ver
Her yeni güne kafa tuttuğun
O hep yeniden başlamalar
Her yeni günde başka bir ihtiyar!
Dakikalar çalıyor kanından yaşam savaşı
Her gece sığındığın gözyaşları
Boğmaya yetmiyor günahları
Akan her damla
Kalbine yeni bir ab-ı hayat olsa dahi
Yetmiyor bu zamana tek bir gözyaşı
Örtemiyor karanlığın örtüsü pişmanlıkları,
Neden bekliyorsun kalbine doğmasını bir Nasıralı’nın?
Aradın mı Nemrut’a müşabih yüreğine,
Bir İbrahim Tanrısı?
Suzan eyler şu gönlüne düşen imtihan sancısı
Elde ateş, dilde ateş, sözde ateş
İçinde kor ile
Gezsen de cümle âlemi Bismillah ile
Bitmez vicdanının kısık sesli acısı…
Ümmü Gülsüm Turan | Nisanur Dergisi | Ocak 2020 | 98. Sayı
Yorum yap