Meliha TimurYazarlar

Tırnak yeme alışkanlığı

Çocuklarda davranış bozuklukları, çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı olarak çocuğun iç çatışmalarını dışa yani davranışlarına yansıtmasıyla ortaya çıkar. Tırnak yeme davranışı da bu tür davranış bozukluklarından birisidir. Tırnak yeme; tırnağı veya tırnak etini dişleme ve kemirme eylemidir. Başlangıç yaşı değişse de tırnak yeme davranışı çocuklarda genellikle 3-4 yaşlarında başlar. Çok nadir de olsa daha erken dönemlerde de görülebilir. Ayrıca ergenliğe geçişte de çok sık görülen davranışsal bir sorundur. Bu alışkanlığın bazı insanlarda ileriki yaş dönemlerinde de devam ettiği görülmektedir. Konuya dair araştırmalar incelendiğinde, hemen hemen çocukların yarısında görülen bir sorun olduğu bilinecektir.

Tırnak yeme eylemini kanaatimce iki kategori altında inceleyebiliriz: birinci kategori davranış bozukluklarından sayılmayan, ikinci kategoriyse davranışsal bir sorun olan tırnak yeme davranışıdır.

Birinci Kategori: Davranışsal bir sorun teşkil etmeyen faktörler alışkanlık, can sıkıntısı veya başkalarını taklitten öte gelen tırnak yeme eylemidir. Bir kere tırnağını yemiş olan çocukta tırnak yemek bir alışkanlık haline gelebilir ve çocuk kolay kolay bu davranışından kopamaz. Boş kaldığı ve sıkıldığı her anda tırnaklarını yeme davranışına meyil edebilir. Nasıl ki bağımlısı olduğumuz bir şeye karşı zaafımız varsa, öyle de çocukların kendilerini alıştırdıkları şeylere karşı zaafları vardır. Malumdur ki; alışkanlıkları terk etmek oldukça güç ve irade isteyen bir durumdur. Böyle bir durum söz konusu olduğunda ailelerin endişelenmelerine gerek yoktur.

Nitekim herhangi bir iç çatışma, kaygı, korku veya baskı sonucu tırnak yiyen çocukla alışkanlıktan ötürü tırnak yiyen çocuk arasında oldukça büyük bir fark vardır. Birinci durum önemsenmesi ve derhal çözüme kavuşturulması gereken, çocuğun şahsi oluşumunu da etkileyen davranışsal bir sorunken ikinci durumda davranış bozukluğundan söz edilemez. Nitekim çocuk iç çatışmaları bulunmaksızın sırf alışkanlık, can sıkıntısı veya başkalarını taklit nedeniyle bu davranışa eğilim göstermektedir. Bu durumda paniğe kapılmanın, pireyi deve yapmanın bir anlamı yoktur. Bırakabilmesi için ailelerin çocuğu teşvik etmesi, destek ve moral vermesi yeterli olacaktır inşaallah.

Çocukla birlikte bu alışkanlıktan nasıl kurtulabileceğine dair çözümler aranmalıdır. Örneğin sık tırnak yiyen çocuğa belirli bir saat verilebilir. O saate kadar bu davranışını tekrar etmezse çocuk (ödüle alışmayacak şartıyla) ödüllendirilebilir. Saatleri gittikçe geniş tutarak aşama aşama çocuk bu davranıştan uzaklaştırılabilir. Ayrıca ebeveyn ulu orta yerlerde çocuğuna “elini ağzından çek” demek yerine çocukla kararlaştırdığı bir parolayı söyleyerek çocuğa kimsenin fark etmeyeceği bir şekilde hatırlatmada bulunabilir.

Öte yandan çocuğun eline hem el becerisini geliştirecek hem de bu alışkanlıktan vazgeçirecek işler verilebilir. Bu bağlamda zekâ küpü gibi oyunlar da faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Önlem açısından ebeveynlerin çocuğun tırnaklarına bakım yapması, kemirecek tırnak bırakmayacak şekilde kesmesi de önemlidir.

İkinci Kategori: Davranışsal sorun teşkil eden tırnak yeme eylemine yol açan muhtemel nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yanlış anne-baba tutumları: mükemmeliyetçi, aşırı kollayıcı, aşırı baskıcı, ilgisiz ve kayıtsız anne-baba tutumları
  • Çocukta üzüntü, korku, baskı, gerginlik, stres ve duygusal çatışmalar
  • Çocuğun kendisini derinden etkileyen olaylara şahit olması
  • Çocuğun sürekli azarlanması, eleştirilmesi, kısıtlanması
  • Anne-babanın çocuklar arasında ayrım yapması sonucu kabaran kıskançlık duyguları nedeniyle
  • Yakın çevreden ve sevilen birinin ölümü veya hastalığı
  • Yetersiz sevgi ve ilgi gördüğünde veya sevilmediğini düşündüğünde; kendini aile içinde veya çevrede değersiz hissettiğinde
  • Çocuk tüm dikkatleri üzerine çekmek istediğinde; istek ve duygularını dışa vuramadığında, kendini ifade edemediğinde, anlaşılmadığını düşündüğünde… Bu bağlamda şöyle de söyleyebiliriz: tırnak yeme çocuğun vermek istediği mesajı çevreye ulaştırma yöntemidir.
  • Anne-baba geçimsizlikleri ve problemleri
  • Taşınma, arkadaş çevresinin değişmesi
  • Aile içinde veya sosyal çevrede tırnak yiyen birinin örnek alınması
  • Çocuğun kendini güvende hissetmediği, bulunduğu ortamı güvensiz bulduğu kaygı durumlarında
  • Yalnızlık hissi
  • İnatçı, öfkeli ve hırçın olunduğu durumlarda
  • Okula, çevreye uyum sağlanılamadığı durumlarda

Çocuklarının tırnağını yediğini gören anne-baba çocuğuna “elini ağzından çek“ demekten kendini alıkoyamaz. Bu davranışı sıklıkla tekrar eden çocuğunu zaman zaman azarlar, tehdit eder, daha da ileriye giderek parmaklarına acı biber, oje gibi daha başka acımsı, tadı nahoş, tiksinti veren maddeler sürerek çocuğunu bu davranışından vazgeçirmeye çalışır.

Şu kesinlikle unutulmamalıdır ki; iç çatışmaları nedeniyle tırnak yiyen çocuk; büyükleri tarafından gerek ceza, baskı veya tehditle gerek tedavi veya başka yollarla bu eyleminden uzaklaştırılmış olsa bile sorun esasında çözülmüş olmayacaktır. Çünkü asıl nedenler soruşturulmamış, soruna yüzeysel bir çözüm getirilmeye çalışılmıştır. Hal böyle olunca da çocuk iç çatışmalarını dışa yansıtabilmek için başka davranış bozukluklarına yönelecektir: altını ıslatma, hırçınlık, saç yolma, içe kapanıklık gibi.

Dolayısıyla diğer bütün sorunlarda olduğu gibi davranışa yol açan nedenler saptanmalı ve çözüm buna göre oluşturulmalıdır.

3-4 yaş çocukların tırnak yeme davranışı ilk etapta görmezlikten gelinir. 4 yaşından sonra da devam etmesi durumda önlem alınmalıdır. Davranış iyice kalıplaşmadan, kalıcı ve sağlıklı bir çözüm bulunmalı, çocukta kaygıyı azaltmak, sevgi ve ilgi açlığını doyurmak ve özgüvenini pekiştirmek için yollar aranmalıdır. Çocuğa duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebileceği bir ortamın sağlanması önemlidir. Bunun için ebeveyn-çocuk ilişkisinin de iyileştirilmesi gerekmektedir ki; çocuk duygu ve düşüncelerini anne-babasıyla paylaşabilsin. Şayet anne-baba, çocuklarının tırnak yemelerinin ardında yatan sebebi bulmakta zorlanıyorlarsa, uzmanlardan yardım almaktan kaçınmamalıdırlar.

Allah, çocuklarımızı anlama, onlarla empati kurma, onlara layıkıyla bir anne-baba olma, kendisine ve çevresine faydalı, salih nesiller yetiştirme yolunda bizleri başarıya ulaştırsın. Âmin.

Pedagog Meliha Timur | Nisanur Dergisi – 80. Sayı | Temmuz 2018

Yorum yap