2019AileAile Rehberiniz: NisanurAynur SülünDosyaManşetYazarlar

Nisanur’un Hedeflediği Aile ve Toplum

Nisanur ’un Hedeflediği Aile ve Toplum

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla!

Aile, insanın maddi ve manevi her türlü kötülüklerden sığındığı bir limandır. Vardığında ruhun sükuneti ancak bu limanda mümkündür. Ailenin sükûnet limanı olmasının nedeni ise bireylerinin birbirinden emin olmasıdır. Kimsenin birbirinden emin olamadığı bir ortam, tam olarak aile ortamı olamaz. Çünkü aile güvenin adıdır. Samimiyetin, doğallığın ve içtenliğin adıdır.

Bütün bunların olmadığı bir yerde, ruhlar birbirlerine yabancılık çeker. Yabancılık ise insana ıstırap verir, kendini o ortama ait hissettirmez. Ve ortamı çekilmez bir çile haline getirir.

Moderniz dalgası ailedeki samimiyeti, içtenliği, insanları bireyselleştirerek vurdu. Bireyselleşme bencilliği doğurdu. İnsanlara kendi menfaatlerine odaklanan, aile fertlerinin beklentilerini hiçe sayan bir anlayış yerleştirdi. Tabi bunu egoları kabartarak yaptı. Çağ, veba salgını gibi ego salgınının yaşandığı bir çağa dönüştü. Kendini kutsallaştıran bireyler, kendine yeteceğini sandığı yerden yıkıldı. İlk vurgunu Batıdaki aileler yedi ve yemeye devam ediyor. Onlarda aile, güvensiz bir alan. İlişkiler ise şirket ilişkisi…

Modernizmin aile anlayışı, kitle iletişim araçları ile tüm toplumlara aşılanıyor. İslam toplumlarında, İslam’dan uzaklaşma oranında ailelerde çözülmeler yaşanıyor.

Modernizmin aileyi bitirme projesine karşı direnebilecek tek güç İslam’dır. Aileyi ayakta tutabilecek tek güç İslam’ın aile anlayışıdır. Çünkü İslam, aile ortamını güven ortamına çevirir. Bireyleri birbirlerine sımsıkı kenetleyecek bir anlayış oluşturmayı gaye edinir. Ailenin her bireyine, diğer bireylerin hak ve hukukunu çiğnememelerini tembihler. Hakları garanti altına alır. Sevgiyi ve saygıyı ailenin temeline yerleştirir. Sevgi ve saygı da güvenin tohumlarını eker.

Evet, her birey bir diğerine sırtını güven içinde dönebilir İslam’ın ailesinde. İslam yaşandığı oranda haklar güvence altındadır. İslam’dan uzaklaşıldığı oranda ise hakların çiğnenme oranı artar.

Nisanur Dergisi ise İslam’ın ailesi olmanın yollarını gösterir okuyucularına. Dış dünyanın sıkıntılarından yorgun düşen ruhun, sığındığı sağlam limandır; İslam’ın ailesi. Bu ailenin temel taşlarını yıkmaya çalışan modernizme karşı, güçlü bir direnişin adı olur Nisanur. Müslüman kadına, egoların kabardığı çağda Alisini bekleyen Fatıma olmayı, Hüseyin’e direnme gücü veren Zeynep olmayı öğretir. Hakları kocası tarafından çiğnenen kadına; Asiye olmanın, gözünü Rahman’ın sofrasına dikmenin yolunu öğretir. Yuvası yıkılmasın diye Rabbine yalvaran Havle’nin gözyaşlarındaki sırrı, kadının fıtrat hamurundaki o şefkatli mayayı gösterir Nisanur.

“Sen seni tarif etmeye çalışanlara kanma, senin içinde bir Havle var. Onu uyandır” der adeta, acı çeken kadınlara. Hazcılığın, çıkarcılığın, menfaatin şeytani yoluna itenlere karşı Kur’an’la, sünnetle nefsini terbiye etmenin dersini verir. İnsanın içindeki saf ve masum olan duyguları ortaya çıkartması için elinden tutan bir dost olur.

İsrafın kol gezdiği evlere karşı örnek olmanın, gösterişten sakınmanın, israfla ihtiyaç arasındaki teraziyi kurabilmenin adı olur Nisanur. Tüm gösterişlerden azade bir dünya sunar Müslüman aileye. Merhamet ve sevginin merkeze alındığı aile ocağında çocukların eğitim ve terbiyesinde sahabeye işaret eder.

Modern psikologların, pedagogların “çocuk eğitimi, aile hayatı” başlığı altında aslında Batılı yaşam ve düşünme şeklini sunduğu zehri, balla macun yapmaz Nisanur. Balı verirken zehri de tanıtır. Doğruyu verirken yanlışı da dile getirir. Kadın haklarını savunduğunu söyleyen şeytanın uşaklarına karşı Meryem’in haya ve iffetiyle kazandığı zaferi anlatır. İtibarın erkekleşmede, nesneleşmede, şanda, şöhrette, makamda olmadığını; kendini sakınma duygusunun kuvveti oranında olduğunu belletmeye çalışır zihinlere.

Böylece Nisanur Dergisi, bir rahmet kaynağı oluverir aileler için. Bu rahmet kaynağından beslenen aile fertleri, temiz bir toplumun müjdecisi, habercisi olacaktır inşallah.

Kirli dünyanın nuru olan Nisanur, temenni ederiz ki; tüm yeryüzünü nurlandıracak bir dirilişin kaynağı oluversin.

Aynur Sülün | Nisanur Dergisi | Aralık 2019 | 97. Sayı

Yorum yap