BaşyazıYazarlar

Kıymeti az bilinen hazine: Zaman

Bismillahirrahmanirrahim.

“Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel!” (İnşirah: 7-8)

“Dedi ki: Ey Rabbim, ben kavmimi gece gündüz davet ettim.” (Nuh: 5)

“Kişi kıyamet gününde şu hususlardan sorulacaktır. Bunların cevabını vermeden hiçbir yere adım atamayacaktır. Ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini ne işte harcadığından, malını nereden kazanıp nerelere harcadığından, öğrendiği ile ne derece amel ettiğinden.” (Tirmizi)

“İki (büyük) nimet vardır. İnsanların çoğu onlar hususunda aldanmıştır; sıhhat ve boş vakit!” (Buhari, Tirmizi)

[ap_dropcaps style=”ap-normal”]Z[/ap_dropcaps]aman, Allah Teâlâ’nın insanlara bağışladığı en değerli nimetlerdendir, değerli bir sermayedir. Kimisi bunu hayırlı işlere hasrederek Allah Teâlâ’ya kulluğun gereklerini yerine getirmeye çalışır. Kimi boş vererek, aldırmayarak, gereksiz yerlerde harcayarak değerli sermayesini telef eder.

Yaşadığımız her anın hesabını vereceğimiz bilinciyle hareket etmekle yükümlüyüz. Bu anlamda muhasebemizi yaptığımız zaman vicdanen rahat olabilecek şekilde zamanımızı değerlendirelim. Tefekkürle, okuma ve okutma ile İslam’ı yaşama ve yaşatma ile mağdurlar ve mağdurların mağduriyetini giderme ile İslam’dan uzaklaşmış insanlarımıza İslam’ı götürme ile kısacası Allah ve Resulü’nün razı olacağı, müminlerin razı olacağı bir şekilde zamanımızı değerlendirelim.

İslami hassasiyeti olmayan bayanların zamanlarını nasıl geçirdiklerini görüyor ve biliyoruz. Zamanımızı boş olan hiçbir şey ile geçirmeyelim. Boş oturma, boş konuşma hatta boş yatma ile de geçirmeyelim. İslam ve Müslümanların faydasına olmayan ortam ve hallerin tümünde geçecek zamanı boşa geçirilmiş bir zaman olarak görmek gerekir. Özellikle Müslümanların içinde bulundukları hal ve sıkıntı, sadece birilerimizin değil hepimizin zamanımızı en güzel şekilde değerlendirmeyi gerekli kılmaktadır.

Şeytan ve taraftarlarının insanlığı günah bataklığına sürüklediği, bizleri ve kardeşlerimizi felaketlerle yüzleştirdiği bu sıkıntılı dönemde kardeşlerimiz zamanlarını en güzel şekilde programlayarak, İslam’a sarılarak ve İslami şahsiyetlerinden ödün vermeyerek hayatlarını sürdürmelidirler. Kardeşlerini, bacılarını, akrabalarını, komşularını, arkadaşlarını ve çevrelerini şeytanın körüklediği ve yaygınlaştırdığı ifsat ateşinden kurtarmak için dolu dolu geçirerek zamanlarını değerlendirmelidirler.

İnsanlarımızı şeytanın oyun ve vesveselerinden koruyacak, günah ve haramla aralarına setlerin çekilmesine vesile olacak salih ameller işlemeye teşvik etmek, geleceğe ve ölümden sonraki hayata en büyük yatırımdır. Her insanın ölümü, aynı zamanda onun kıyametidir. Ölüm gelip çatmadan, ömrümüzün kalan kısmını hayırlı alanlarda ve hayırlı işler yaparak geçirmeye çalışmalıyız.

Zaman sermayesi uygun işlerde kullanılmadığında elimize geçen fırsatı kaçırmış oluruz. Çoğumuzun en büyük sıkıntısı, zamanımızın boş oyalamalarla heba edilmesidir. Vurdumduymazlık, oyalanma ve ‘sonra yaparım’ şeklindeki düşüncelerin tümü şeytani vesveselerdir. Müslümanların boşa harcayacak zamanı yoktur. Zamanı en güzel şekilde nitelendiren ve programlayan peygamberler, onların yardımcıları ve yollarında yürüyenler bu değerli hazineyi, insanları hakka davet etmekle geçirmişlerdir.

Şeytanın tüm çabası insanı hakikatten uzaklaştırıp hayırlı işleri yapmasını engelleyerek onu cehenneme sürüklemektir. Şeytan ve nefis insanı, zamanı gelişigüzel kullanmaya, boş ve faydasız işlerle uğraşmaya yönlendirir. Peygamberlerin, sahabenin, âlimlerin, davetçilerin, salih insanların yöntemini takip edip zamanı en güzel ve en hayırlı işlerde geçirerek şeytan ve dostlarının tuzaklarına karşı durabiliriz.

Zamanımızı faydalı ve hayırlı işlerde kullanmakla yükümlüyüz. Zira Allah Teâlâ’ya gereği gibi kulluk yapma ve ebedi saadeti kazanma öncelikli hedefimiz olduğundan;

-Ömür sermayesini en iyi şekilde kullanmanın ve hayatı İslam’ın emrettiği şekilde yaşamanın yolu zamandan bilinçlice istifade etmektir.

-Zamanı en iyi şekilde kullanmaya davet eden İslam, Müslümanların hayatını zaman çerçevesinde programlamış, ibadeti zamana bağlamıştır.

-Zamanı en uygun şekilde kullanmakla hem dünyamız mamur olur hem de ahiretimiz.

-Müslüman, hayatını en güzel şekilde programlamakla yükümlüdür. Boşa harcanacak zamanı yoktur. En halvet dönemlerde bile Allah’ı zikrederek ve dua ederek zaman değerlendirilmelidir.

-Atılacak her adımın ve harcanacak her anın hesabının sorulacağı bilinmelidir.

-Zamanı kötülemek ve kötü zamanda yaşama bahanesine sarılmak insanı sorumluluktan kurtarmaz. Son nefese kadar kalemin yazmaya devam edeceği idrakiyle hareket edilmelidir.

-Zamanı faydalı ve hayırlı işlerde kullanmayanların son pişmanlığı fayda vermez.

-İçinde bulunduğumuz andan itibaren yeni bir başlangıçla zamanımızın bundan sonrasını kontrol edebilir ve en güzel şekilde değerlendirebiliriz. Zira ertelemelerin zamana yenik düşme ve kaybetme anlamına geldiği unutulmamalıdır.

-Zamandan istifade ederek bir çığır açabilir, en yakınlarımızdan başlayarak insanların Allah Teâlâ’ya ibadete yönelmesi ve günahlardan uzaklaşmalarına vesile olabiliriz.

-İşimizin zamanımızdan daha fazla olduğu bilinciyle hareket etmeli, zamanı en güzel şekilde değerlendirerek işlerimizi yetiştirmeye çalışmalıyız.

Rabbim bizleri, zamanını en iyi bir şekilde değerlendirerek rızasına nail olanlardan eylesin.

Allah’a emanet olun.

Başyazı | Nisanur Dergisi | 76. Sayı | Mart 2018

Yorum yap