Çile ve ıstırap çekmiş
Bin bir imtihandan geçmiş
Gönlü yüklerle dolmuş
Beli mecazen bükülmüş
Narin o güzel kalbi, ne olursun kırma!
Ümmetin ıslahına ömrünü vermiş
Kederi yüreğine sığmamış
Mütemadiyen elemle dolmuş
Zalimin zulmüne başkaldırmış
Bedel ödemeye adanmış
Gözyaşı yanağında iz bırakmış
Mazlum o güzel kalbi, ne olursun kırma!
İradesi nefsini gömmüş
Tercihiyle kaderini çizmiş
Yolunu doğru bellemiş
Engebeli yokuşlar aşmış
Dönmeyi lügatinden silmiş
İstikrarlı o güzel kalbi, ne olursun kırma!
Tek Rabbine eğilmiş
Secdelerde yaşlanmış
Alnında nasır oluşmuş
Fâni lezzetten geçmiş
Zahiri batıni mutmain olmuş
Hedefinden şaşmamış
Doğru o güzel kalbi, ne olursun kırma!
Yolunu İslam bilmiş
Hürriyetini hak ile işlemiş
Adaleti her daim izlemiş
Fani servetini baki ile değişmiş
Arşta zengin iken arzda fakir kalmış
Maneviyatı şekva nedir bilmezmiş
Garip o güzel kalbi, ne olursun kırma!
Ne şeytana aldanmış
Ne de insanoğluna yaltanmış
Ne mülke mevkie tamah etmiş
Ne de zevk-ü sefaya dalmış
Haktan gayrısına tenezzül etmemiş
Erdemli o güzel kalbi, ne olursun kırma!
Mütevazı duruşu kimliği olmuş
Kendi farkındalığını görmemiş
Değerini nefsi hariç cümle bilmiş
Yer ondan razı, gök ondan razı imiş
O hâlâ rıza-i İlahi için ağlarmış
Mü’min o güzel kalbi, ne olursun kırma!
Mazluma ana, baba, yar olmuş
Yere düşeni el olup kaldırmış
Derde düşeni hep kurtarmış
Gönüllerde bin bir taht kurmuş
Kurumuş neslin toprağına
Ab-ı hayat olmuş
Uhuvvet taşıyan ölümsüz o kalbi
Ne olursun kırma!
Ey insanoğlu!
Ya hor hakir gördüğün o gönlü
Rabbi çok sevmiş ise
Ne yaparsın o vakit?
Şükran Eslem Dağ | Nisanur Dergisi | Nisan 2022 | 125. Sayı
Yorum yap