Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
Allahu ekber kebira! Velhamdulillahi kesira ve subhanAllahi bukreten ve esila(1)
[ap_dropcaps style=”ap-square”]A[/ap_dropcaps]llah-u Teâlâ’nın kudretini, azametini bol bol tefekkür edip Rabbimizin büyüklüğü karşısında acziyetini fark etmek isteyen herkesin, muhakkak bir Karadeniz turu yapması gerekir. Biz de yıllar yılı televizyonlarda, filmlerde izleyip durduğumuz Karadeniz’e en nihayetinde gitme kararı verip, ailecek tefekkür dolu bir seyahat geçirdik.
“De ki: Yeryüzünü dolaşın ve Allah’ın nasıl yaratmaya başladığını bakın görün. İşte Allah bundan sonra, aynı şekilde ahiret hayatını da yaratacaktır. Çünkü Allah her şeye güç yetirendir.”(1) buyuruyor ya Rabbimiz. Bu ayeti iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz…
Rize, çayıyla ve yeşilliğiyle gönlümüze taht kurmuş bir memleketimizdir ve gidip görmeyene kadar da ondan ibaret sanırdım. Ancak her yerinden gürül gürül çağlayan dereler, heybetli ve yemyeşil dağlar bir de rahmet olarak gördüğümüz hiç kesilmeyen yağmur, insanın ruhuna şifa gibi geliyor.
Rize denince akla ilk gelen yer Ayder Yaylası… Elbette biz de Ayder Yaylası’na gitmeye niyet ettik. Bunun için Çamlıhemşin’de ‘Fırtına Vadisi’ de denilen bir bölgeye gidip orda sadece Ayder’e gideceğimizi zannederken, Ayder’e sıra gelene kadar bir de baktık ki akşam olmak üzere. Fırtına Vadisi, Fırtına Deresi üzerine kurulu bir vadi… Fırtına Deresi’nde bir müddet vakit geçirmek ise fazlasıyla keyifli… Rafting sporuyla meşhur bu derede, kalabalık aile olarak gidince tercihen Rafting de yapabilirsiniz. Ama böyle bir niyetiniz varsa Rafting botları 4-6 kişilik; önce bu kişi sayısına ulaşıp bir de yanınıza muhakkak tam takım yedek kıyafet almanız gerekiyor. Çünkü derede bir bot üzerinde yapılan bu spordan sonra genelde Raftingciler kendilerini dereye atıyor, atmasanız dahi fazlasıyla ıslanıyorsunuz.
Rafting yapmak istemeyenler için hem daha ekonomik hem de daha uygun olduğunu düşündüğüm diğer bir etkinlik; zipline. Zipline, derenin üzerine gerdirilmiş tellere bir askıyla bağlanıp o tellerin güzergâhında derenin üstünde gidip gelmenizi sağlayan bir etkinlik. Zipline tesislerinde bayanlara o askıyı giydirmek için yerler var ve feraceyle dahi kolayca giyip yapabiliyorsunuz. Ama feracenin altında pantolon veya pantolon etek olması şart zira derenin üzerinde bir tele asılı kalıyorsunuz. 7-8 dakika kadar süren zipline 10-15 lira civarında.
Kısa süreli ve ucuz olan zipline, fazlasıyla özgür hissettiriyor insanı. Derenin üzerinde, yemyeşil dağların arasında uçuyormuş gibi bir his, binmeden önce ürkütücü olsa da kesinlikle denemeye değer. Fırtına Deresi’nin üzerinde rafting ve zipline tesislerini geçtikten sonra karşınıza bir yol ayrımı geliyor. Sağ taraftan Zil Kale’ye sol taraftan Ayder’e çıkılıyor.
Ayder, doğal yapısı bozulmuş ve insana huzurdan çok ‘bu güzelliklere ne olmuş?’ dedirten bir yapıya bürünmüş halde ne yazık ki! Yemyeşil yaylaların orta yerlerinde otelleri ve bilimum turistik tesisleri görmek hayli üzücü. Ama yine de oraya kadar gitmişken dünya gözüyle bir görmeli, kendi fikrinizi edinmelisiniz derim. Sağ taraftan çıkarsanız Zil Kale’ye ulaşırsınız ki; burası insanı heybetiyle büyüleyen bir kaledir. Zil Kale, Osmanlı döneminde doğu yollarını gözetlemek, ticareti kontrol etmek ve kervanların güvenliğini sağlamak amacıyla yapılmış. Fırtına Deresi’ni kuş bakışı gören, her yanı yemyeşil dağlar ve gürül gürül çağlayan derelerden oluşan bu kalede elinizi uzatsanız arşa değecekmişsiniz gibi hissederken yine Rabbimizin kudretini düşünüp bol bol ‘Subhanallah, Allah-u Ekber’ tesbihlerini çekeceksiniz.
Zil Kale, doğasıyla ve bozulmamış mimarisiyle her geleni kendine hayran bırakıyor diyebiliriz. Zil Kale’ye giriş ücretli 2.5 liradır. Oraya girince hele bir de en üste kadar çıkıp etrafınıza baktığınızda, yorgunluğunuza değer olduğunu göreceksiniz.
Rize’de geçireceğiniz zaman, bizimki gibi kısıtlıysa tercihinizi Fırtına Vadisi’nden yana kullanmanızı tavsiye ederim. Rabbimiz her baktığımız yerde O’nun kudretini iliklerimize kadar hissedebilmeyi nasip eylesin.
Selametle kalınız…
1- Allah büyüklerin en büyüğüdür, O’na olan hamdımız çoktur, sabah akşam O’nu tesbih ederiz.
2- Ankebût Suresi / 20
Zeynep Ertekin | Nisanur Dergisi | 74. Sayı | Ocak 2018
Yorum yap