BaşyazıYazarlar

Genç kızlarımıza

Genç Kızlarımıza

Bismillahirrahmanirrahim

“O gün, mü’min erkekler ile mü’min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. “Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir.” İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur.” (Hadid: 12)

[ap_dropcaps style=”ap-square”]Y[/ap_dropcaps]eryüzünde Allah’ın halifesi olma şerefini vakarla yaşayabilmek, yaradılış gayesini bilen Müslümanlara nasip olmuştur. Cenab–ı Allah yarattığı varlıkların her birinde farklı bir hikmeti icra ettirirken, insanoğlu bambaşka bir varlık olarak kâinattaki yerini almıştır. Âlemlerin Rabbi; akıl sahibi ve buna binaen sorumluluk sahibi olarak yarattığı insanı, yaradılış gayesi doğrultusunda amel etmesi halinde cennetle müjdelemiştir. Dünyada sahip olmayı arzu ettiği halde sahip olamadığı her şeyi, hayal edilenin de üstünde, orada vermeyi taahhüt etmiştir.

Bu konuda yapılan vaatlere erkek–kadın tüm Müslümanlar muhataptır. Bu lütfa mazhar olma konusunda Cenab–ı Allah cinsleri yani kadın ve erkeği ayrıma tabi tutmamış, üstünlüğün ancak takvada olduğunu beyan etmiştir.

Hanım kardeşlerimizin, taşımış oldukları sorumluluğun bilincinde olarak bu satırları okudukları inancındayız. Bir şeyi biliyor olmak, o konuyla ilgili nasihat ve hatırlatmalara ihtiyaç duymama manasına gelmiyor. Bu sebeple sık sık unutulmasından korktuğumuz sorumluluklarımızı hatırlatıyor, emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker vazifemizi yerine getirerek Rabbimizi razı etme gayreti içerisine giriyoruz. Rabbimizin bize emrettiği çerçevede bir hizmet ve gayret içindeyiz. İstiyoruz ki hanımlar da –özellikle genç kızlar– bu konuda paylarına düşeni yerine getirerek hayırlı işlerin yapılmasına ve hayırlı çığırların açılmasına vesile olsunlar.

Genç kızlara düşen ilk etapta İslam’ın tesettür emrini tam anlamıyla yerine getirmeye çalışmaktır. Müslüman genç kızın tesettür konusunda kusuru olmamalıdır. Bunu bir yük olarak görmemelidir. Bilakis tesettürü bedenini ve şahsiyetini koruyan bir zırh olarak algılamalıdır.

Cep telefonları ve sosyal medyanın hayatın bir parçası haline gelmesiyle Müslümanlar kendilerini farklı bir sahanın içerisinde buldular. Günaha götüren vasıtalar o kadar yoğun ve kolay bir şekilde kullanılabilir oldu ki, Müslümanlar kendilerini, çocuklarını ve hanımlarını nasıl bir tehlikeye kaptırdıklarını dahi anlayamaz oldular. İnsanların birbirlerini göremedikleri sanal âlemde özellikle Müslüman genç kızların duygu ve düşüncelerini neredeyse sınırsız bir şekilde ifade etmenin verdiği rahatlıkla hareket etmeleri büyük bir tehlikedir. Yeni nesil buna çok dikkat etmeli, bu sinsi tuzağa düşmemelidir.

Müslüman genç kızlarımız, sosyal medya girdabına kapılarak suiistimal edilen, çoğu zaman ruhsal çöküntüler içine girenlerden olmamalı, bu girdabın çok uzağında durmalıdırlar.

İslami mücadele beraberinde büyük bir sabrı, fedakârlığı ve sebatı gerektirmektedir. Ancak içinde bulunduğumuz asır ve bu asra ait söylemler daha çok rahatı, bencilliği tavsiye etmekte ve bu özelliklere sahip fertler yetiştirmeyi hedeflemektedir. Gençlerimiz gayri İslami söylem ve tavırlardan olabildiğince kaçınmalı ve tüm hayatını İslami düsturlar çerçevesinde şekillendirmelidirler. Özellikle ‘anne’ olabilme vasfını taşıyor olmanın sabır, fedakârlık, dayanıklılık ve şefkat duygularını erkeklerden daha yoğun bir şekilde taşıyor olmayı da gerekli kıldığını hatırlamalıdırlar. Kendilerini bu duygularla tezyin etmeli ve bu ulvi hislerin temsilcisi olmalıdırlar.

Genç kızlarımız örnek Müslüman kadınların hayatlarını iyi incelemeli ve örnek Müslüman kadın olmayı hedefine koymalıdır. Bu yönde birçok isim sayılabilir. Hanım sahabe hayatlarını iyice okumalıdırlar. Mesela Hz. Hatice, Peygamber Efendimiz (SAV)’in hayatı boyunca methini ettiği, hakkında olumsuz bir söz söylenmesine müsaade etmediği bir annemizdir. Hayatına bakınca sağlam bir iman, üstün bir ahlak, cömertlik, fedakârlık, eşine sadakat, sabır, sebat ve iyi bir annelik özellikleriyle takdire şayan bir Müslüman kadın örneği görüyoruz.

Geçmişten bugüne mü’min erkekler ve mü’min kadınlar Allah’ın dinini yaşama ve yaşatma mücadelesi verdiler. Bu mücadeleyi bundan sonrasına taşıyacak olan ise genç kardeşlerimiz ve kızlarımızdır.

Siz genç kızlarımızın sorumluluklarının bilincinde olmalarını istiyoruz. Durumunuzun hassasiyetine binaen hem çok dikkatli olmalı hem de ibadetlerinizi huşu içinde eda etme gayreti içinde olmalısınız. Genç kızlarımızda bu imanı, gücü, dirayeti görüyor, pratikte yansımasını da arzu ediyoruz.

Rabbim genç kızlarımızı methedilmiş ve methe layık bir neslin yetişmesini üstlenmiş mü’minelerden eylesin.

Allah’a emanet olun.

Başyazı | Nisanur Dergisi | 75. Sayı | Şubat 2018

Yorum yap