EditörYazarlar

Editör – Nisan 2018

Bismillah…

Kullarına merhamet eden Allah’ın şanı ne yücedir! Varlıklar adedince hamd-u senalar olsun O’na… Varlıklar adedince salât-u selamlar olsun, hak din ile gönderdiği peygamberine…

[ap_dropcaps style=”ap-square”]Y[/ap_dropcaps]aşam sahnesine çıktığımız günden bu yana, biz insanlar türlü türlü duygular yaşadık. Türlü olaylara birbirinden farklı tavırlar takındık. Kimimiz acıyı mihenk taşı kılarken, kimimiz umudu en büyük zenginliği bildi. Kimimiz darlıkta ve yoklukta kahrederken kendini, kimimiz bu halleri en büyük fırsat bildi. An oldu isyanın, an oldu teslimiyetin doruklarında seyretti ömrümüz. Gün oldu telaşı, gün oldu sabrı kuşandık her birimiz. En çok sabrı sevdi, erenlerimiz. En çok sabra yöneldi, eşrefler. Ve Salihlerin en belirgin özelliği olarak kaydettik sabrı. Havsalamıza… Gönlümüze… Satır satır okuduğumuz ibret vesikalarının en başına bir de.

Sabır! Rabbimizin namaz ile beraber zikrettiği, yardıma ve kemalata vesile… Sabır! Mü’minin ilacı, silahı, teçhizatının en değerli parçası… Sabır! İnsanın en kıdemli, en temkinli, en tedbirli yol arkadaşı… Hele bir de kadın açısından ele alındığında, sabır; onun gönül aşı, can yoldaşı, telaşlarının en emin ve güvenilir ve tek arkadaşı…

Bu yönüyle kadın açısından sabrı, bu ay dosyamıza taşıdık. Allah’a iman edip O’nun iradesi ve istemesi dışında hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini, Allah’ın düşen bir yaprak dahi olsa her şeyden haberdar olduğunu gönülden kabul edene, bela ve musibetlere tahammül etmenin çok daha kolay olacağını… Aksi durumda ruhi ve bedeni çöküntü yaşamanın işten bile olmayacağını… Her şeyden önce Allah dilemedikçe kulların dileyemeyeceğini bilip, tam bir tevekkül ve teslimiyet göstermek gerektiğini… Yalnız bu teslimiyetin tembellik edip miskin miskin oturmak olmadığını… Olaylar ve durumlar karşısında akıllı ve iradeli bir kul olarak üzerine düşeni yapıp sonucunu Allah’tan beklemek ve tecelli eden sonuç her ne olursa olsun asla ve kat’a isyana düşmeden kabul etmek gerektiğini belirttik.

Başyazımızda ise “Hayırlı evlat sahibi olmak ve çocuklarına hayırlı miras bırakmak isteyen anne ve babaların vazifesinin, kitap okutarak ve geliştirerek onların İslami bir şahsiyet kazanmalarını sağlamak” olduğunun altını çizdik.

Öte yandan değerli kardeşler, mübarek üç ayların ve nisanın bereketli havasını sayfalar arasına serpiştirmeye gayret ettik. Öyle ya nisan bizim için bereketli bahar yağmurları demek. Nisan bizim için kutlu doğum programları demek. Nisan bizim için diriliş ve silkiniş demek. İlmek ilmek dokumayı ve dokunmayı Rabbimiz bizlere nasip ve müyesser eylesin. Bizlere dua ediniz…

Sizleri, bu ay da dopdolu olan derginizle baş başa bırakıyor; şanı yüce Allah’a emanet ediyoruz…

“Allah’ım bize Recep ve Şaban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.”

Editör | Nisanur Dergisi | 77. Sayı | Nisan 2018

Yorum yap