Kıymetli okurlarımız! Bu ay sizler için, Hazreti Meryem’in Allah katından rızıklandırıldığı mescidi, İslam’ın ilk kıblesi, Miraç mucizesinin ilk durağını korumayı kendilerine görev edinen Mescid-i Aksa murabıtalarından Hanady Halawani Hanımefendi ile röportaj yaptık.

Mescid-i Aksa için birçok kez gözaltına alınan ve tutuklanan Kudüslü Halawani ile Aksa’yı ve kadınlarını konuştuk. Sizleri röportajımızla baş başa bırakıyoruz.
“İŞGAL GÜÇLERİNİN ENGELLEMELERİNE MARUZ KALDIM”
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1980 Kudüs doğumluyum. Kur’an hocasıyım. Al- Quds Open University’den Sosyal Hizmet alanında lisans derecesiyle mezun oldum. Şuan Birzeit Üniversitesi Demokrasi ve İnsan Hakları alanında yüksek lisans öğrencisiyim. 2011 yılında İlim Halkaları Projesi’nde Kur’an hocası olarak çalışmaya başladım. Bu çalışmalarım, işgal güçlerinin engellemelerine birçok kez maruz kaldı. Şuan hala bu konuda çalışmalarım devam ediyor.
“MESCİD-İ AKSA MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİDİR”
Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar özelindeki önemi nedir?
Öncelikle Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Allah-u Teâlâ Mescid-i Aksa’nın mübarek olduğunu, etrafının da bereketiyle mübarek olduğunu Kur’an ayetiyle haber vermiştir. Bismillah “Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.” Sadakallahul azim. Ve yine Rasulullah aleyhi selam Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya götürülmüş İsra ve Miraç hadisesi meydana gelmiştir. Rasulullah yine onun fethini müjdelemiştir. Ve İslam âlimleri, ziyaret edilmesi gereken mescitlerden biri olarak saymıştır. En büyük kutsallarımızdan biridir. Ayetle mübarek kılınmıştır. Müdafaası her Müslümanın hakkıdır.
“DİK DURUŞUMUZ, AKSA’NIN ÜZERİMİZDEKİ IŞIĞIDIR”
Mescid-i Aksa davasında Müslüman kadının rolü gerçekten çok büyük oldu. Ve siz de bu konuda birçok kez bedel ödediniz. Bu katkıyı ve rolü nasıl yorumluyorsunuz?
Kadınlar bu davanın yükünü daha çok taşıyor. Çünkü eşler ve babalar esir. Geride kalanlar da hem ailelerine hem de kutsalına sahip çıkmak ve savunmak zorunda. Aslında zorunluluk değil biz bunu içimizdeki en büyük sevgi ve coşkuyla yeri gelince kanımızla yapıyoruz. Birçok kez Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırma aldım mahkeme kararıyla. Somut bir suçlama bulamadıkları halde 60 küsur kez gözaltına alındım. Bir kaç kez tutuklandım. Bu beni yıldırmadı. Azmimi ve sevgimi daha da güçlendirdi.
Aksa içinde birçok gönüllü murabıtalar hala İsrail’in baskılarıyla ve sert müdahaleleriyle mücadele ediyor. Hepsi dimdik duruyor karşılarında. Bu dik duruş, Aksa’nın üzerimizdeki ışığıdır.

“EĞİTİM SEFERBERLİĞİMİZ, GÜN GEÇTİKÇE BİNLERİ AŞTI”
Sizin oradaki aktiveleriniz nelerdi ve hali hazırda nelerle meşgulsünüz?
İlim Halkaları Projesi’nde öğretmenlik yaptım. Yüzlerce öğrenciye eğitim danışmanlığı yaptım bu konuda. Mescid-i Aksa avlusunda öğrenciler için düzenlenen eğitim programında koordinatör olarak görev yaptım. 50 kız öğrenciyle başladığımız bu eğitim seferberliği, gün geçtikçe binleri aştı. Yaşları on sekiz ile yetmiş arasında değişen yüzlerce Filistinli her gün Mescid-i Aksa’ya gidiyordu. Bu süreçte çocuklarımın da eğitimini ihmal etmemeye çalıştım. Çok uykusuz kaldığım günler oldu bu konuda.
“DÜNYANIN HER YERİNDEN MADDİ VE MANEVİ DESTEK GELİYOR”
Kudüs’e bütün boyutlarıyla destekler yeterli mi sizce?
Allah’a hamd olsun dünyanın her yerinden Müslümanlardan maddi ve manevi destek geliyor. Ulaşamayanlar, imkânı olmayanlar duaları, tavırları ve tutumları ile destekliyor. Bunun bilincindeyiz fakat düşmanın çok boyutluluğu, düşmanın büyüklüğü zaman zaman bütün bu destekleri fiziki olarak yetersiz bırakabiliyor. Çünkü Yahudi lobisi ve bunu iyi destekleyen başta Amerika olmak üzere dünya ülkeleri, bu işgalin tarafıdırlar.
Yine de Rasulullah aleyhi selamın şu hadisini hatırlatmakta fayda var: “Kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin.” Buradan da bu konuda maddi ve manevi desteğin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz.
“MESCİD-İ AKSA AŞKIYLA BÜYÜDÜM”
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Çocukluğumdan beri Mescid-i Aksa aşkıyla büyüdüm. Büyükannem sürekli bana Mescid-i Aksa’yı temizlememi önerirdi. O günlerde bunun sadece avluyu temizlik olduğunu zannederdim. Biraz büyüyünce, bunun aslında işgal güçlerini temizlemek anlamına geldiğini fark ettim. Mescid-i Aksa tüm ümmetindir. Bizimdir. Müdafaası haktır.
Röportaj: Meryem Demir | Nisanur Dergisi | Nisan 2022 | 125. Sayı
Arapçadan Türkçeye çeviri: Meryem DEMİR
Yorum yap